Yine hüsran! | MERSİN MOZAİK

Yine hüsran!

Yine hüsran! mersinmozaik.com

Sıkıntıyı gerçekçi olmayan av sezonları, devlet desteğinden yoksunluk, bilinçsiz avlanma vb. etkenlere bağlayan balıkçılar, mesleğin kökleşmesi için devlet destek ve yönlendirmenin şart olduğunu söylediler.

Sahil kenti Mersin balıkçılığa gereken önemin verilmediği savunuluyor.

Tarihe balıkçı kasabası olarak not düşülen kette, geçmişteki balıkçı ailelerinin neredeyse tamamı mesleği terk etmişler.

Mersinli balıkçılar 2021-2022 av sezonunda da umduklarını bulamadılar.

Artan maliyetler nedeniyle yıllardır borçla başladıkları sezonu yine borçla kapatıyorlar.

Tekne sahipleri ekonomik güçlüklerden yakırken, çalışanlar ise sosyal güvenceden yoksun...

Sıkıntıyı gerçekçi olmayan av sezonları, devlet desteğinden yoksunluk, bilinçsiz avlanma vb. etkenlere bağlayan balıkçılar, mesleğin kökleşmesi için devlet destek ve yönlendirmenin şart olduğunu söylediler.

Çamlıbel Balıkçı Barınağı’nda konuyla ilgili görüşünü aldığımız balıkçılar, daha önceki sezonlarda olduğu gibi hüsrana uğradıklarını belirterek, ” Hani ‘Tarih tekerrüden ibaret…’derler ya, her sezon aynı sonu yaşıyoruz. Borçla başladığımız sezonu borcumuz katlanarak sonlandırdık. Yani işler öncekilerden farklı değil. Yine hüsran, çünkü sesimize kulak veren yok. İlk olarak girdiler çok yüksek. Bir litre mazot 25 liraya dayandı. Çıkan balık yapılan masrafı karşılamıyor. Ayrıca çevresel etkiler ve bilinçsiz avlanma sonucu türler azaldı. Avlanma sezonu ülke koşullarına uygun değil, bize yasak olduğu dönemlerde komşu ülke balıkçıları avlanıyorlar. Onlar tutuyor biz bakıyoruz. Vergi sürekli artıyor. Devlet desteğinden yoksunuz. Barınma, tutulan balığı saklayacak soğukhava deposu yok. Orta ölçekli balıkçılar tüccara mahkûm. Batılı balıkçılar devlet tarafından desteklenip yönlendiriliyor. Teknoloji gelişse de bizler atadan kalma yöntemlerle avlanıyoruz hala. Balıkçılığın kökleşip ülke ekonomisine gerçek anlamda katkı sağlaması için devlet desteği şart. Bu konuları yıllardır sürekli dile getirsek de maalesef kulak veren yok…” görüşlerini dile getirerek yetkileri göreve çağırıyorlar.