Mersin Dönüşemiyor… | MERSİN MOZAİK

Mersin Dönüşemiyor…

Mersin Dönüşemiyor… mersinmozaik.com

Akdeniz Belediyesi’nin gerekli çalışmaları yaparak kentsel dönüşüme hazırladığı Mahmudiye, Mesudiye, İhsaniye gibi mahallelerdeki hareketlilik sadece Yeni Adliye Sarayı çevresiyle sınırlı kalıyor.

Kentin ilk planlarında Tayyare Meydanı olarak işaretlenen bölge dış göçe dayalı çarpık yapılaşma sonucu kentin ortasında kalmış!

Uzmanlar Mersin’in tarihi yerleşim alanlarına kapsamlı bir plan çerçevesinde müdahale edilmemesi durumunda taşınmazların daha çok değer kaybedeceğini söylüyorlar.  

Üniversite Hastanesi’nin boşalttığı bölgede meydana gelen ekonomik ve sosyal çöküntü, taşınan Otogarın çevresinde de görülüyor.

Sorunu planlama kopukluğuna bağlayan teknik çevreler olayın sorumlusu olarak belediyeleri işaret ediyor.

Kenti bütüncül bir planlama çerçevesinde dönüştürmek yerine yapılanma rant değeri yüksek bölgelere yöneltilirken, özellikle eski yerleşim merkezleri adeta kaderlerine tek edilmiş gibi!

Kentteki yapı stokunun Camişerif, Mahmudiye, Mesudiye, Çamlıbel, Yenimahalle, Çankaya, batıda Pirireis, İnönü, Gazi gibi mahalleler olmak üzere geniş çoğunluğunun kullanım ömrünü tamamlama noktasına ulaştığına her fırsatta dikkat Mimarlar Odası, belediyelerin planlama konusunda paylaşımcı olmadıklarını savunuyor.

Başta Yenişehir olmak üzere yerleşime açılan alanlarında taşınmaz fiyatları hızla artarken, tarihi kent merkezindeki eski yapıların çoğu kullanım dışı kalmış durumda.

Akdeniz Belediyesi’nin gerekli çalışmaları yaparak kentsel dönüşüme hazırladığı Mahmudiye, Mesudiye, İhsaniye gibi mahallelerdeki hareketlilik sadece Yeni Adliye Sarayı çevresiyle sınırlı kalıyor.

Görüşünü aldığımız bir şehir plancısı, merkezdeki kullanım ömrünü tamamlayan yapı stokunun hazırlanacak kapsamlı bir plan çerçevesinde ıslah edilip dönüştürülmesi gerektiğini vurgulayarak,”Mersin’in kent yapılanması kendi iç dinamiklerinden çok dış etkenlere göre şekilleniyor. TOKİ eliyle gerçekleştirilen Kentsel Dönüşüm dar alanla sınırlı. Mersin Dönüşemiyor. Kuruluş aşamasında kentin bu kadar hızlı büyüyeceği öngörülmüyordu. Örneğin hazırlanan ilk şehir planlarından birisinde Tren Garı’nın kuzeyinde mevcut Toros Devlet Hastanesi çevresi Tayyare Meydanı olarak işaretlenmişti. 1970’li yıllarda başlayan dış göçle çok şey değişti. Kentin çeperini saran imarsız yapılaşma büyük bir soruna dönüştü. Şimdi ne yıkılabiliyorlar ne de ıslah edilebiliyor. Yerleşim açılan yeni alanların rant değeri artarken, çarpık yapılaşan yerler çöküntü bölgelerine dönüştü. Camişerif, Çankaya, Yenimahalle, Mahmudiye, Mesudiye, Kiremithane gibi tarihi Mersin’i oluşturan mahallelerdeki yapıların büyük bir bölümü kullanım ömrünü doldurmuş durumda. Çoğunluğu sit kapsamında olan anılan taşınmazlar günün kullanım anlayışına da uymuyor. Maliyetin yüksekliği nedeniyle sahipleri restore ettiremiyor. İlgili evler ancak belediyelerin hazırlayacağı geniş kapsamlı plan çerçevesinde atıl kapasite konumundan kurtarılabilir. Sit yapıların kullanıma açılması bir ölçüde yatırımcıları da bölgeye çekebilir; aksi durumda çöküntü bölgesine dönüşen bu alanlar ilerleyen süreçte daha çok değer kaybedecektir…”şeklinde konuştu.