TMMOB Mersin İl Koordinasyon Kurulu Deprem Konusunu Masaya Yatırdı… | MERSİN MOZAİK

TMMOB Mersin İl Koordinasyon Kurulu Deprem Konusunu Masaya Yatırdı…

TMMOB Mersin İl Koordinasyon Kurulu Deprem Konusunu Masaya Yatırdı… mersinmozaik.com

TMMOB Mersin İl Koordinasyon Kurulu, “İnceleme alanının sınırlarını doğuda Akdeniz ilçesi Cay Mahallesi sınırındaki Deliçay Deresi, batıda Mezitli ilçesi Tece Mahallesi, kuzeyde 2. çevre yolu ve güneyde Akdeniz oluşturmaktadır. Ayrıca inceleme alanı yapı stoku bakımından 4 merkez ilçenin tamamını kapsamakta olup numarataj ve ruhsat verilerine göre çalışma alanları oluşturulmuştur…”

TMMOB Mersin İl Koordinasyon Kurulu, bünyesindeki meslek odaları toplanarak uzmanlık alanları kapsamında güncel konu depremi değerlendirdi.

Makine Mühendisleri Odası salonunda toplanan katılıcılar, deprem konusunu ele alarak yapılması gerekenleri masaya yatırıp rapor hazırladı.

TMMOB Mersin İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri İbrahim Yücesoy’un başkanlığında toplanan konunun uzmanlarının değerlendirmeleri doğrultusunda yapılan açıklamada özetle şu görüşler dile getirildi:

06 Şubat 2023 saat 04.17 de merkez üssü Kahramanmaraş‘ta başlayan depremler geniş bir alanda hissedilmiş ve 11 ilimizde can ve mal kayıplarına neden olmuştur. Bu illerde binlerce bina yıkılmış ve on binlerce vatandaş hayatını kaybetmiştir. Mersin ilinde de deprem çok şiddetli olarak hissedilmiş, can kaybı olmamış, ancak halkta ciddi korku ve endişe meydana gelmiştir. Özellikle kentimizin sahil bandında ve 40-50 yıllık yapılarda ikamet eden vatandaşlarımızın yaşadığı panik bu süreçte en çok dikkat çeken detaylar arasına girmiştir.

Bu raporun kapsamı Mersin’in depremselliği ve zemin özelliklerini ortaya koymak, kentin güncel yapı stoku hakkında bilgiler vermek, kentimizde dönüşüm ve yenileme alanlarının gelişimini rasyonel ve bilimsel kabullere dayalı bir şekilde tarif etmek, mevcut binaların hem yapısal hem de mekânsal olarak depreme nasıl hazırlanması gerektiğini belirtmek ve ayrıca mevcut alanların dönüşümünde kimyasal tehditlerin bertaraf yöntemlerini ortaya koymak, kentin mevcut imar planları ve nüfus hesapları üzerinden çıkarımlar yapmak, şehrin mevcut teknik altyapı alanlarının artan göçe ve olası depremlere karşı nasıl yönetilmesi gerektiğine vurgu yapmak, kentimizin tarım alanlarının ve tarımsal üretime dayalı sektörlerin bu süreçte nasıl hareket etmesini belirlemek, olası bir depremde kentimizin en az kayıpla önlem almasını Mersin halkını ve kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla yapılmıştır.

İnceleme alanının sınırlarını doğuda Akdeniz ilçesi Cay Mahallesi sınırındaki Deliçay Deresi, batıda Mezitli ilçesi Tece Mahallesi, kuzeyde 2. çevre yolu ve güneyde Akdeniz oluşturmaktadır. Ayrıca inceleme alanı yapı stoku bakımından 4 merkez ilçenin tamamını kapsamakta olup numarataj ve ruhsat verilerine göre çalışma alanları oluşturulmuştur.

Raporun hazırlanma aşamasında TMMOB Mersin İl Koordinasyon kuruluna bağlı meslek odaları kendi uzmanlık alanları kapsamında konu ile alakalı değerlendirmeleri yer almaktadır.

Raporun amacı Cumhuriyetimizin 100. Yılı ile birlikte geçmiş denemde kentlerin kentleşme süreçlerinde yaşadığı problemlerin bir kez daha yaşanmaması, kentlerin her türlü doğal afetlere hazırlıklı, sağlıklı ve güvenilir yaşam alanlarının oluşturulması amacıyla; hem merkezi yönetimin hem de yerel yönetimlerin bundan sonraki süreçte yapacağı çalışmaların, projelerin rasyonel ve bilimsel veriler ışığında hazırlanması gerektiği amaçlanmış ve bu doğrultuda raporda yapılması gereken çalışmalar önerilmiştir.

2. MERSİN SAHİL ŞERİDİ ZEMİN RİSK ARAŞTIRMA ÖN RAPORU (JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI MERSİN İL TEMSİLCİLİĞİ)

Ülkemiz bir deprem ülkesidir. Alp-Himalaya tektonik kuşağı içinde yer alan Türkiye sınırları içerisinde çok sayıda deprem üreten fay hattı bulunmaktadır. Ülkemizdeki yerleşim birimlerinin çoğunluğu bu fay hatlarının üzerinde, yakınında veya etki alanında kurulmuştur. Bir deprem ülkesi olduğumuz gerçeği ile; milyonlarca yıldır depremlerle sarsılmış olan Anadolu mikro plakasının gelecekte de sarsılacağı aşikardır. Bu gerçekten hareketle tüm Dünya’da kabul edilen ortak yaklaşım, deprem yıkıcı etki alanı içerisinde olduğu tahmin edilen yerlerde depremin vereceği hasarı en aza indirmek için gerekli çalışmaların yapılmasıdır. Burada temel sorun zararlarının nasıl azaltılabileceğidir. Depremlerde can ve mal kayıplarının en aza indirilmesi, sürdürülebilir gelişmenin en önemli bileşenlerinden biridir. Ancak 6 Şubat 2023 depremleri göstermiştir ki ülke olarak deprem zararlarını minimize edecek sürdürülebilir uygulamaların çok uzağındayız. Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremler risk yönetimi acısından deprem öncesine ve sonrasına yeterli düzeyde hazır olmadığımızı açığa çıkarmıştır. Bu yaşanan depremler ile oluşan hasarlar değerlendirildiğinde yanlış yer secimi, fay hatları üzerine ve zemin koşullarına uygun yapılmayan yapılar, düşük yapı kalitesi, yapı üretim süreçlerinde ki denetimsizlik, zemin büyütmesi ve sıvılaşma gibi unsurlar büyük yıkıma sebep olmuştur. Bu unsurların tamamını göz önünde bulundurursak deprem zararlarını en aza indirebiliriz. Örneğin yapı kalitesi iyi olup sıvılaşma potansiyeli olan zeminler üzerine yapılmış yapılarda deprem sırasında sıvılaşma meydana gelmekte ve zeminin taşıma gücü kaybına bağlı olarak yapılarda devrilme, eğilme ve zemine gömülme gibi sonuçlar meydana gelmektedir. Nitekim 6 Şubat 2023 depremlerinde zemin sıvılaşmasına bağlı can ve mal kayıpları bir çok bölgede yaygın olarak görülmüştür. Bu durum kentsel alanların yer seçiminde zemin özelliklerinin dikkate alınıp mikro bölgeleme çalışmalarının önemini ortaya koymaktadır. Mersin il merkezi de jeolojik özelliklerinden dolayı mikro bölgeleme o yapılması gereken bir alandır. Mersin yapılaşma stokunun çoğu kıyı şeridinde yer almaktadır. Bu bölümlerin zemini alüvyon olup yeraltı su seviyesi yüksektir ve sıvılaşma riski bulunmaktadır. Deprem dalgaları bu tür zeminler tarafından büyüterek binalara iletilir. Alüvyon zeminlerde aynı zamanda zemin büyütmesi olarak tanımlanan olay meydana gelir ve alüvyon zemin üzerindeki yapılar kaya üzerindekilere göre depremi daha şiddetli olarak hissederler ve hasar alırlar. Biliyoruz ki deprem gibi tüm doğa kaynaklı afetlerle (heyelan, sıvılaşma, kaya düşmesi ve sel) baş edebilmenin tek yolu riskleri belirlemek ve önlem alarak yönetmekten geçmektedir. Bunun için de öncelikle risk haritalarının yapılması gerekmektedir. Bu çalışma Mersin sahil şeridi yerleşimi için olası deprem etkileri ve zemin risklerini ortaya koymak amacıyla yapılmıştır.