Aliye Coşar “Otel inşa edilmesi planlanan 21 nolu parselin 1021,69 metrekarelik kısmının da Beydağları Sahil Milli Parkı sınırları içerisinde kaldığı açıkça görülmektedir. Türkiye’nin önemli milli parklarından biri olan Antalya’daki Beydağları Sahil Milli Parkı, 1972 yılında 69 bin 800 hektarlık bir alanı kapsıyordu. Aradan geçen süre içinde yarıdan fazlası turizm ve yapılaşmaya açılan milli parkın bugünkü yüzölçümü 31 bin 165 hektara kadar gerilemiş durumdadır. 50 yılda Milli Parkların yarıdan fazlası rant uğruna yağmalanmış durumda ve bu yağmanın büyük bir bölümü de son 20 yılda AKP iktidarında gerçekleşti..."
CHP Antalya Milletvekili Av. Aliye Coşar, Antalya’nın Kemer ilçesine bağlı Göynük Mahallesi sahilinde toplam 77 bin metrekarelik arazide AKP MKYK Üyesi olan Erkan Güral’ın yönetim kurulu başkanlığını yaptığı NG Kütahya Seramik Porselen Tur. A.Ş tarafından inşa edilmesi planlanan ve 41 havuzlu villayı da içeren 636 yatak kapasiteli 5 yıldızlı otel projesi hakkında T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki tarafından cevaplandırılmak üzere TBMM Başkanlığı’na soru önergesi verdi.
Coşar önergesinde gelişmeleri şu şekilde değerelendirdi:
Kültür ve Turizm Bakanlığı 2022/1 kapsamında tahsisi yapılan kamu taşınmazları arasında bulunan Göynük’teki arazi için bir yıl süreli ön izin verdi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 24 Kasım 2023 tarihinde ÇED sürecinin başladığını duyurduğu Göynük sahilindeki yeni bir otel projesi için seçilen arazinin bir kısmı hazineye ait orman arazisi, bir kısmı günübirlik alan, 1021,69 metrekarelik kısmı ise Beydağları Sahil Milli Parkı sınırları içerisinde kalmaktadır.
Daha ayrıntılı belirtmek gerekirse, otel projesi için seçilen alan, 106 ada 15 parsel (eski 1761 parsel), kısmen 106 ada 8, 20, 21 (orman) ve 9 parsellerden oluşmaktadır. Otel projesi için seçilen toplam ÇED alanı 77448,33 metrekare olduğu belirtilirken, 106 ada 15 parselin hazine arazisi, Çevre Düzeni Planında “Günübirlik Kullanım Alanı” olarak ayrılan 20, 21 ve 21 nolu parsellerin ise orman arazisi olduğu anlaşılmaktadır.
ÇED YÖNETMELİĞİ YOL GÖSTERİCİ HALİNE GELMİŞTİR...
1993 yılından bu yana yürürlükte olan ÇED Yönetmeliği birçok kez değişikliğe uğratılarak çevreyi ve doğayı korumaktan çok, çevre üzerinde baskı ve tahribatı kaçınılmaz olan projeler için aşılması gereken bir prosedür ve yol gösterici haline gelmiştir.
MİLLİ PARKLARIN YARIDAN FAZLASI RANT UĞRUNA YAĞMALANMIŞ DURUMDA...
Aliye Coşar “Otel inşa edilmesi planlanan 21 nolu parselin 1021,69 metrekarelik kısmının da Beydağları Sahil Milli Parkı sınırları içerisinde kaldığı açıkça görülmektedir.
Türkiye’nin önemli milli parklarından biri olan Antalya’daki Beydağları Sahil Milli Parkı, 1972 yılında 69 bin 800 hektarlık bir alanı kapsıyordu. Aradan geçen süre içinde yarıdan fazlası turizm ve yapılaşmaya açılan milli parkın bugünkü yüzölçümü 31 bin 165 hektara kadar gerilemiş durumdadır. 50 yılda Milli Parkların yarıdan fazlası rant uğruna yağmalanmış durumda ve bu yağmanın büyük bir bölümü de son 20 yılda AKP iktidarında gerçekleşti. Bu yağma ve talan günümüzde de son hızla hala devam etmektedir. Yangından zarar gören ormanlarımızı bile imara açtılar. Sahillerimiz, ormanlarımız, doğamız, günübirlik alanlarımız rant uğruna peşkeş çekilmektedir.” dedi.
Çoşar’ ın Bakan Özhaseki’ ye verdiği soru önergesinde şu sorular yer aldı.
- Türkiye’nin önemli milli parklarından biri olan Antalya’daki Beydağları Sahil Milli Parkı, 1972 yılında 69 bin 800 hektarlık bir alanı kapsıyordu. Aradan geçen süre içinde yarıdan fazlası turizm ve yapılaşmaya açılan milli parkın bugünkü yüzölçümü 31 bin 165 hektara kadar gerilemiş durumdadır. 50 yılda Milli Parkların yarıdan fazlası rant uğruna yağmalanmış durumda ve bu yağma günümüzde de hala devam etmektedir. Bu yağmaya daha ne kadar göz yumacaksınız?
- Yüzde 99’luk kısmı orman alanı olan milli parkın turizm uğruna kırpılmasının önüne neden bir türlü geçilememektedir? Buna bilerek mi göz yumulmaktadır?
- 1993 yılından bu yana yürürlükte olan ÇED Yönetmeliği birçok kez değişikliğe uğratılarak çevreyi ve doğayı korumaktan çok, çevre üzerinde baskı ve tahribatı kaçınılmaz olan projeler için aşılması gereken bir prosedür ve yol gösterici haline gelmiştir. 1993 yılından bu yana bakanlığınızın yürüttüğü ÇED süreçlerinde verilen ÇED kararlarının istatistiki dağılımı nedir?
- Ulusal mevzuatımız ve ülkemizin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerle korunması taahhüt edilen korunan alanlarımızın betonlaşmasına izin veren ÇED kararlarının korumacı bir anlayışla işletilmesini düşünüyor musunuz?
- Antalya halkının denizle buluşabileceği günübirlik alanın halkın elinden alınarak özel bir ticari işletmeye tahsis edilmesi konusunda Bakanlığınızın bir yaptırımı olacak mıdır?