Şeker, irmik ve su var, ancak helva bir türlü yapılamıyor... Mersin tanıtılmayı bekliyor....
Kıyısından dağların doruklarına kadar kadim uygarlıklara yurtluk eden Mersin coğrafyası gerçek anlamda tanıtılmayı bekliyor.
Her taşın altından tarihi kalıntılar başgösteren, yurt genelindeki 3000 endemik bitkinin yaklaşık 640 çeşidinin yetiştiği bölge yıllara uzan ihmal nedeniyle atıl kapasite olmaktan kurtulamıyor.
Okur-yazar ve eğitim ortalaması yüksek olan, tarihi ismi Efrenk, Arslanköy, ünü Türkiye sınırlarını aşan Usta öykücü, senarist, eğitimci Osman Şahin’in yurdudur.
Yine Arslankoy’lü kadınlar kurdukları tiyatro gurubuyla ses getirmişlerdir.
Osmalı minyatür sanatını günümüz remine uyarlayan Mimar Ressam Nuri Abaç Mersinli'dir...
Etem Çalışkan, Hüzeyin Gezer, Ümit Yaşar Oğuzcan, Adnan Yücel, İlyas Halil ve daha ismini sayamadığımız çok sayıda kültür ve sanat dehası bu kentin havasını soluyarak zirveye ulaşmışlardır...
Mut’un kaysısı, Gulnar’ın zeytini, Anamur’un muzu, Arslanköy’ün şeftalisi, Çağlarca’nın kivisi ve ismini sayamayacagımız meyve ve sebze çeşitleriyle başlıbaşına zenginlikler diyarıdır...
Diğer yandan 321 kilometre uzunluğundaki sahil şeridinin 148 kilometresi doğal kumsal olup uygun projeler uygulanması durumunda gelir kaynağına dönüşebilir Tarihi kilikya’nın ünü arkeoloji dünyasının gözünü kamaştırmaktadır...
Şeker, irmik ve su var, ancak helva bir türlü yapılamıyor... Mersin tanıtılmayı bekliyor....