Bakliyat fiyatları neden uçuyor… | MERSİN MOZAİK

Bakliyat fiyatları neden uçuyor…

Bakliyat fiyatları neden uçuyor… mersinmozaik.com

Bakliyatçılığın gerilediğini sektör temsilcileri de kabul ederken, iyileştirici tedbirlerin alınmadığına dikkat çekiliyor. TÜİK verileri, Türkiye 2020 yılının Ocak-Eylül döneminde 481 bin ton hacminde ve 230 milyon dolar değerinde bakliyat ithalatı gerçekleştiğini yansıtıyor.

Tarım ülkesi olarak bilinen Türkiye bakliyat üretiminden uzaklaşıyor.

Türkiye’de yaklaşık 30 yıl önce 2,1 milyon ton bakliyat üretilirken, plansızlığa dayalı kopuş nedeniyle 1 milyon ton seviyelerine gerilemiş.

Çoğunluğu ithalata dayalı bakliyat fiyatları, son bir yılda yüzde 30 ila yüzde 100’ün üzerine artmış.

Konuyla ilgili görüşünü aldığımız bakliyat satıcısının çekinerek verdiği bilgilere göre, en yüksek zam mercimekte yaşanmış.

İsminin yazılmamasını isteyen bakliyat ve çerez satan işyeri sahibi,”Kusura bakmayın açık konuşamıyoruz, biz pahalıcı bilirler. Ama sorumlusu biz değiliz, bakliyat ve çerez fiyatları yüzde 30 ile yüzde 100’ün üzerinde zamlandı. Müşteriye karşı mahcubuz, geçen sene 6-7 liraya sattığımız mercimek 15 liraya fırladı. Kuru Fasulye 8-10 liradan 14-15 liraya yükseldi. Pirinç 8-10 liradan 12,5- 13 çıktı. Çerezde yaklaşık yüzde 30 artışla geri kalmadı, kuru kaysı 50 liradan 80’ne, ceviz 60 liradan 100 lirayaulaştı. Fiyat artışlarına paralel satışlar düştü…”şeklinde konuştu.

Bakliyatçılığın gerilediğini sektör temsilcileri de kabul ederken, iyileştirici tedbirlerin alınmadığına dikkat çekiliyor.

TÜİK verileri, Türkiye 2020 yılının Ocak-Eylül döneminde 481 bin ton hacminde ve 230 milyon dolar değerinde bakliyat ithalatı gerçekleştiğini yansıtıyor.

Yaptığımız araştırmalara göre, bakliyat dış ticaretinin yaklaşık yüzde 85’i Mersin üzerinden gerçekleştirilirken, kentte irili ufaklı 300’e yakın firma bakliyatın ticaret ve sanayisiyle uğraşıyor. İlgili işletmelerde binlerce insan çalışıyor.

TÜİK referans göstererek 2018-2019 dönemi için bakliyat tüketim miktarı kişi başı yılda 14.4 kilogram olduğunu kaydeden Ulusal Baklagil Konseyi Başkanı Abdullah Özdemir, “Kullanım alanının genişliği de dikkate alındığında Türkiye’de tüketime en fazla konu olan bakliyat nohuttur. Ülkemizde kişi başına düşen nohut tüketimi 5.7 kg düzeyindedir. Nohudu 4.4 kg ile kırmızı mercimek ve 3.5 kg ile kuru fasulye takip etmektedir…”görüşlerini ifade ediyor.

Bakliyat üretiminin diğer ürünlere göre maliyetli ve zahmetli olduğuna dikkat çeken TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Baki Remzi Suiçmez,Türkiye’nin yaklaşık son 20 yılda izlediği neoliberal tarım politikalarının sonucunda 2002 ile 2019 yılları arasında kaybedilen 3 milyon 379 bin hektar tarım arazisinin yaklaşık 2,5 milyon hektarının (%73) tarla bitkilerine ait. Tarla bitkileri arazilerinin yaklaşık 2 milyon 454 bin hektarının (%96) gıda güvencesi açısından çok önemli olan buğday alanı olup 2002 ile 2019 yılları arasında Türkiye nüfusu %28 artmasına karşılık, buğday ekim alanları %26, buğday üretimi %3 azalmıştır.

Baklagillerin üretiminde işçilik maliyetinin diğer alternatif ürünlere göre daha yüksek olması üreticiyi zorlamaktadır. Hasat çoğunlukla işçiler tarafından elle toplanarak yapıldığı için alternatif ürünlerde bu maliyet kısmen daha düşüktür. Üretim maliyetinin artması ve verim düşüklüğü nedeniyle ülkemizdeki üreticilerin dünya fiyatları ile yarışması neredeyse mümkün değildir. Oysa uygun planlama ve desteklemelerle ülkemizin kuru tarım alanlarında nadasın daraltılmasında nohut ve mercimeğin, sulu tarım arazilerinde fasulye, bakla, bezelye ve börülcenin ekim nöbeti içerisinde bugünkünden daha fazla yetiştirilmesi mümkündür…”diyerek düşüşe dikkat çekiyor.