Sanat Kulübü’nün düzenlediği Fındıkpınarı rotalı gezinin yürüyüş etabında katılımcılar doğanın oksijen yüklü eşsiz dinginliğinin tadını çıkardılar...
Sanat Kulübü'nün Fındıkpınarı ve çevresine düzenlediği gezinin yürüyüş etabında gruptan kopup tek başıma ilerliyorum...
Arkamdan birisi sürekli bana yetişemediğini belirtip kendisini beklememi istiyor...
Acı tatlı anıların sağnağında çimerken yanımda birileri olsun istemiyorum...
Bir uçtan uyanan doğa dingin, incincir, dut, kiraz, nar, kivi vb. ağaçlar göz vermiş yapraklanmak üzere patladı patlayacak...
Torosların doruğunda eriyen karın suları biran önce Akdeniz'le buluşmak için çağlayarak akıyor, yolun kenarındaki yaprakları dökülmüş asırlık çınar gururlu...
Uyanmak üzere olan doğayı belkide rahatsız etmemek adına kuşlar bile uçuşup ötmüyor...
Neyse ki her bir dalından yaşam fışkıran ağlaçlar çoğa kalmaz çiçeklenip yapraklarla donanacak...
Ve kivi diyarı Sunturastayız, yaz aylarında dolup taşan Sunturas'ta kimsecikler yok.
Lokantalar kapalı, güçlükle bulunan sözde restoranda balık, salata 50 liraya nefsimizi körledik.
Mersin kış turizminin ihmal edilmişliğinin sıkıntısını çekiyor.,,
Yıllar önce gündeme gelen Karbogazı Kayak Merkezi projesi yılan hikayesine dönüştü.
Toparlarsak tüm kırsal kesimlerde olduğu gibi , Fındıkpınarı çevresi de hizmet yoksunu...
Bu konuda yerel yönetimlere yüklenmek anlamsız, siyasi hesaplarla çıkarılan Bütünşehir Yasası kapsamında belediyelerin hizmet alanları çok genişledi...
Bütün olumsuzluklara karşın doğa yaşama can katmak üzere yekinişe hazırlanıyor...