Prof.Dr Aynur Özge | Migren ağrısı nasıl tedavi edilebilir? | MERSİN MOZAİK
Prof.Dr Aynur Özge

Prof.Dr Aynur Özge

Migren ağrısı nasıl tedavi edilebilir?


Migren kişilerde yaşam kalitesini bozan, ağrı atağı geldiği anda en keyifli anı kabusa çeviren, kişiye asla program yaptırmayan, şiddetli başağrısı ataklarının yanı sıra bulantı, kusma, ışık-ses-koku veya hareket hassasiyeti gibi belirtilerle seyreden en yaygın beyin hastalığıdır. Ağrıyı çekmeyen kişilerin “ne var bunda canım, felç olmadın ya iç bir ağrı kesici, devam et hayatına” diye hafife aldıkları ağrılar sırasında aslında beynin kabuğundan omurilik soğanına kadar dokuz temel noktasında ve milyarlarca hücresinde neredeyse felç oranında ciddi değişiklikler yaşanır. Başağrısı atakları kişiden kişiye değişmekle birlikte bazen 3-4 saat sürüp geçerken, bazen de 2 hatta 3 güne kadar uzayabilir. Ülkemizde hastaların migren atak sayısı ortalama 7,7 gün (%72’si 4-7 gün arası, %18’i 8-14 gün arası) olup %10’unun ayda 15 gün ve daha fazla atak yaşadığı1 dikkate alındığında bu kadar süreyi ağrıyla, bulantıyla, hareket hassasiyeti ile geçiren, sese tahammül edemeyen, ekrana bakamayan ve en önemlisi yüzü gülmeyen bir anne, bir eş, bir baba, bir çalışan, bir öğrenci nasıl olur? Ne verebilir ailesine ve topluma kendisi can derdince iken…
Ülkemizde migren hastalarının %81’inin sadece ağrısı olduğunda ilaç kullandığını bildiğimize göre hiç olmazsa bunu doğru şekilde yapmak ayrıca önem kazanıyor. O halde her ne kadar makbul olan ağrıyı önlemek olsa da (bunu sonraki yazımızda konuşacağız) migren ağrısı tutan kişilere bazı profesyonel önerilerim olacak maksadını aşmadan2;
1- Öncelikle atağınızın migren ağrısından kaynaklandığından emin olmak gerekir. Zira yıllardır migren hastası olmanız sizin migren dışındaki 285 adet başağrısından muaf olduğunuz anlamına gelmiyor elbette. Düşünün ve karar verin yaşadığınız bu atak eski ataklarınıza bire bir benziyor mu? Cevabınız evetse yazımın devamındaki önerilerimi dikkate alın. Eğer yanıtınız hayır ise veya aşağıdaki belirtilerden bir veya birkaçı sizde varsa hemen bir meslektaşıma başvurun ve yardım isteyin;
• Ağrınız eğilmek, öksürmek veya ıkınmakla artıyorsa
• Ağrınız uzanıp dinlendiğinizde daha da kötüleşiyorsa
• Ağrınız karakter değiştirdi ise
• Ağrınızla birlikte termometre ile ölçülen ateş yüksekliğiniz varsa
• Ağrı sırasında sara nöbeti geçirdiyseniz
• Ağrı sırasında vücudunuzda döküntüler oldu ise
• Ağrı sırasında konuşmanız bozuldu veya bilinç bulanıklığı yaşadıysanız
• Ağrınızı ilk yaşadığınızda 10 yaşından genç ya da 60 yaşından daha kıdemli iseniz
• Bilinen kanser, yaygın romatizmal hastalık veya damar iltihabı (vaskülit) teşhisiniz varsa
2- Migren atağını en kısa sürede düzeltmenin yolu en kısa sürede müdahaleden geçer. Bu bir atak ise hemen yaptığınız işi başkasına devredin veya imkân varsa erteleyin ve atağınıza odaklanın.
3- Mümkünse ortamı havalandırın, taze oksijen atakta salgılanan bazı kimyasalların kontrolünde size yardım eder.
4- Hemen bir bardak su için, sıvı alımı ağrıya yol açan toksinleri uzaklaştırmanızda yardımcı olur. Suya limon dilimleri koymak, soda içmek, sodayla yapılan ayran içmek veya bitki çayları içmek te yararlı çözümlerdir. 
5- Bir torba dondurulmuş bezelye ya da varsa buz kompresi ile alın ve şakaklarınıza soğuk uygulama yapın ki kan dolaşımına ait hatalı genişleme sinyalleri geri çevrilsin. Başa sıkı bir bant bağlamak, hatta bazen bu bantın içine kesilmiş soğan, patates vb koymakta geleneksel tıp uygulamaları içinde tercih edilse de rasyonel tıpta bilimsel karşılığı henüz tespit edilmemiştir. Öte yandan ataklarda uygulanan sülük, hacamat, muhtelif aktar teşhisli otların bilimsel dayanağı yoktur. 
6- Ortamdaki ışığı mümkünse kısın, varsa perdeleri kapatın. Yine imkân varsa sesleri azaltın. 
7- Bulantınız olmasa dahi hemen bir bulantı ilacı (Domperidon veya Metoklopramid grubu) için. Bu ilaçlar mide spazmını önleyerek sonrasında içeceğiniz ağrı kesici veya migrene özgü tedavi ilaçlarının daha kısa sürede etki etmesini sağlayacaktır. Aynı zamanda beyninizde atak sırasında salgılanan bazı kimyasalları da engelledikleri bilinmektedir. 
8- Zaman kaybetmeden uygun dozda bir ağrı kesici için. Bu noktada Parasetamol grubu diye bilinen ağrı kesicilerin migren için önerilen erişkin dozunun 1000 mg olduğunu hatırlatmak isterim. 
9- Ağrı kesici içmenize rağmen geçen yarım saatte ağrınız hafifleme eğilimi göstermiyor ve hatta şiddetleniyorsa vakit kaybetmeden migrene özgü atak ilaçlarından size uygun olarak önerilen seçeneğinizi uygulayın (Triptanlar gibi). 
10- Bu aşama ilacınızı uygulamanıza rağmen geçen 1 saat içinde hala ağrınız rahatlama eğilimi göstermediyse doktorunuzla temas kurun veya acil servise gidin. Acil servislerde kalçadan ağrı kesici veya sakinleştirici uygulaması sıkça tercih edilen bir yaklaşım olsa da modern migren tedavisinde yeri olmadığını hatırlatmak isterim. Bizler güncel rasyonel bilgi içinde serumla uygulanan özel tedavileri daha çok tercih ediyoruz. 
Migren atağını tedavi etmek zor bir iştir ve atak geçiren her hastamın da bana hak vereceği gibi atak geçtiğinde “adeta üzerlerinden bir dozer geçmiş” gibi hissederler. Zira atak hücrelerdeki enerji rezervlerini büyük ölçüde tüketir. Bu noktada hastalarımız sıkça sakin bir ortama çekilip dinlenmek isterler. İzin verelim dinlensinler ve hatta başarabilirlerse uyusunlar. Aslında en çok istedikleri bir daha böylesi bir atak yaşamamaktır. Bu konudaki önerilerimi sonraki yazımda sizinle paylaşacağım. 

Kaynakça:
1- Türkiye Migren Raporu. Küresel Migren ve Ağrı Derneği & Lilly iş birliği. 2021. 
2- Eigenbrodt AK, et al.  Diagnosis and management of migraine in ten steps. Nature Reviews Neurology. 2021. https://doi.org/10.1038/s41582-021-00509-5.



ARŞİV YAZILAR