Barış Eroğlu | LİMON | MERSİN MOZAİK
Barış Eroğlu

Barış Eroğlu

LİMON


Okul bahçesine yeni girmiştim. Işıl ışıl parlayan gözlerin bana doğru yöneldiğini görebiliyordum. Köy çocuklarının masumiyeti daha kolay anlaşılabiliyordu gözlerinden…

Sonra birden gözüme Ahmet ilişti. Ahmet diğer öğrencilere göre daha iriceydi. Hemen ona yöneldim ve seslendim.

- Ahmet, derslerine çalışıyor musun?

- Çalışıyorum öğretmenim ama benim okuyasım yok.

- Ahmet, neden okumak istemiyorsun?

- Okusam öğretmen olmak isterdim. Ama öğretmenlerin aldığı ücret ile geçim yapmak zor. O nedenle ben okumayacağım.

- Peki ne yapmayı düşünüyorsun?

- Öğretmenim limonun kilosu bu sene 10 TL olsa bizim de 70 ton limonumuz çıksa okumama gerek kalmaz. Öğretmen olunca 3 yılda kazanacağım parayı ben bir seferde kazanırım.

- Tarım işleri ile uğraşacaksan Ziraat Fakültesinde okuyabilirsin. Böylece bu işin ilmini de öğrenmiş olursun.

- Yok yok öğretmenim ben parayı kazandıktan sonra okumama gerek kalmaz…

Bu konuşmalar birkaç gün öncesinde gerçekleşti. Bir öğrencinin hayalinin sadece para kazanmak olması beni bir hayli düşündürdü. Nasıl olurda bir öğrenci hayata bu kadar kazanç odaklı bakabilirdi? Hayretler içerisinde düşünürken toplumun eğitime bakış açısı zihnimde canlandı. Eğitimli insanlara değil paralı insanlara verilen önem aklıma geldi. Toplumu yönetmek için bile okumaya gerek yoktu nasıl olsa. Toplum kendini temsil edeceklerin, seçilebilmek için harcadığı paraya odaklanıyordu. Onların yeterlilikleri çok önemli değildi. Paran varsa sana her şey yakışır mantığı ile davranış gösteriliyordu.

Paran varsa hayatta her şey kolay…

Cahilde olsan sana saygı duyanlar var nasıl olsa…

Koca koca bilim insanlarının karşısında da cahil cesareti ile ders bile verebilirsin mesela…

Bilim insanları da seni avuç içleri patlarcasına alkışlar bu ülkede…

Menfaat para ilişkisini ilmin önüne koyan kişiliksizlerce,

Unutulur tüm gerçekler…

On iki yıllık zorunlu eğitim süresince sistem sana karşı koymayı da öğretmeli,

Haksızlıklara, cehalete karşı…

Cahil birisinin toplumu yönetmeye kalkışmasına karşı…

Unutulmamalı ki:

Fazla tevazunun sonu, vasat insandan nasihat dinlemektir. (İbn-i Haldun)



ARŞİV YAZILAR