Bedir Solmaz | Sorumsuzluklar sorgulanmalıdır... | MERSİN MOZAİK
Bedir Solmaz

Bedir Solmaz

Sorumsuzluklar sorgulanmalıdır...


İnsanları canevinden vurup yaşamdan koparan terör olaylarının sayısını unuttuk!

Dün akşam Tece Polisevi'ne yapılan saldırıda Polis Sedat Gezer şehit edildi...

Gözlerimi kapayıp terörü, nedenlerini, yazdıklarımı düşünüyorum...

yürek parçalayıcı anılar sökün ediyor belleğimden...

Reyhanlı, Suruç, Ankara, İstanbul, ülkemizin uçsuz bucaksız dağları, yalçın tepeleri insanlarımızın kanlarıyla sulandı..

Bugün de Mersin, peki yarın memleketin hangi köşesinde analar ağlayıp, çocuklar öksüz ve yetim kalacak?

Doğu ve Güneydoğu’da göreve yapan güvenlik güçlerine yönelik saldırıların zaten haddi hesabı yok!

Gün geçmiyor ki yerine göre birkaç şehidi sonsuzluğa uğurlamayalım!

Arada bir gittiğim, Şehir Mezarlığında Şehitliğe de uğrayınca, mezar taşlarındaki fotoğraflardan yansıyan masum bakışların altında ezilip insanlığımdan utandım!

Toplum olarak en büyük eksikliklerimizden biriside yaşadığımız olumlu olumsuz olayın bütünü yerine kendimize yansıyan tarafıyla ilgilenmemizdir.

Yani, tek tek ağaçlara bakmaktan bir türlü ormanı göremiyoruz!

Genelde çirkinlik içeren bir olaya, bize iyi yansıyorsa olumlu yaklaşır, bir başka gelişmenin ucu kendimize dokunuyorsa güzellik içerse de karşı çıkarız!

Kapitalist sistemin paylaşım kavgasında, zaman zaman değişik isim ve şekillerde sahneye sürdüğü terör insan öğüten bir kırım makinesidir!

Bu gerçeği unutup insanlık dışı saldırıları nerdeyse kutsayabiliyoruz!

Durum böyle iken, genç ihtiyar, kadın çocuk demeden suçsuz insanları hedef alan katliamları haklı gösterecek tartışma açmak cahil aymazlıktan öte, ruh bozukluğudur!

Değişik isimler altında çağlar boyu yaşanan çıkar savaşlarını anımsayacak olursak, aslında

bugünlere birden gelmedik; gün gün aşama aşama, sindire sindire taşındık!

İsterseniz yakın tarihimize şöyle bir bakalım:

Kahramanmaraş’ta, Çorum’da, Sivas’ta yaşanan ve yüzlerce insanımızın katledildiği benzeri olayları ne çabuk unuttuk?

Aymazlığımız sonucunda terör ile teröristleri kutsayan davranışlar, çeşitli gerkeçelerle maalesf yaygınlaşıyor.

Terörün şucusu bucusu olmaz, çünkü paylaşım kavgası adına sahnelenen oyunlarda isimler simgeden öte bir şey değildir!

Asıl olan özdür; yani kavga, üretenlerle emek vermeden daha çok tüketmek isteyenlerin arasındadır!

Bu kavga dünya durdukça da sürgit devam edecektir.

Paylaşım kavgasında istesek de istemesek de hepimiz tarafız; siz, “Hayır ben taraf değilim...” deseniz bile, gün gelir beklemediğiniz bir anda çeşitli nedenlerle sıcak baktığınız terörün kurbanı oluverirsiniz!

Evet, egemen güçlerin maşalığını yapan terörün güncel kurbanı güzel Mersin'imizden!

Peki sonraki hedef neresi?

Ben, sen, öbürü, onlar, Türkler, Araplar, Kürtler ve herkes olabilir! 

Burada asıl amaç, insanlar üzerinde korku ve yılgınlık yaratarak sömürü çarkının rahat çalışmasına sağlamaktır.

Kısacası, terör bir insanlık suçudur; doğrudan veya dolaylı olarak teröre destek verenler de insanlık suçu işlemektedirler!

Sahi, insanların dünyasını karartan caniliği engellemeyen, engelleyemeyen politikacı esnafının sorumsuzluluğunun sorgulanması için daha ne bekleniyor?



ARŞİV YAZILAR