Köprülerin hepsi estetikten yoksun, göz tırmalayan, altları pislik içerisinde, insanların geçmeye bile korktuğu adeta tuvalete dönüşmüş konumda.
Torosların gözelerince beslenip Akdeniz’e ulaşan Efrenk Çayı, Mersinlilerce Müftü Deresi olarak anılan kentin değerlendirilemeyen güzelliği kamuoyunun gündeminden hiç düşmüyor.
Kentin en eski ulaşım arteri olan Silifke Caddesi’nde geçişi sağlayan,1968 yılında büyük sel felaketiyle yıkılan tarihi Müftü Köprüsü’nün yerine inşa edilen beton yığını ve çevresi el değmemişliğin izlerini taşıyor.
Son olarak Devlet Su İşleri’nin dereninin ıslahı adına yürütülen proje kapsamında asırlık okaliptüs ağaçlarının kesilmesi, ucube görünümündeki köprüden geçen vatandaşların dikkatini çekip tepkiyle karşılanmıştı.
Asırlık Okaliptüs ağaları kesilince dereyi yurt tutan yüzlerce Küçük Akbalıkçıl başka diyarlara göçtüler...
Gözardı edilen kentin köklü ailelerinin ismiyle de anılan Efrenk Deresi, korunması gereken çok önemli bir değer olduğu.
Binlerce, yüz binlerce insanının yaşanmışlık anıları var…
Gelin görün ki anılan güzel değer, gerektiği gibi düzenlenip vatandaşın hizmetine sunulamıyor, ya pisliği ya da kenarındaki ağaçların kesilmesiyle gündeme geliyor.
Müftü Deresi’nin üzerinden geçişi sağlayan otoyol viyadükünün dışında dört tane köprü var.
Köprülerin hepsi estetikten yoksun, göz tırmalayan, altları pislik içerisinde, insanların geçmeye bile korktuğu adeta tuvalete dönüşmüş konumda.
Sürekli harcama yapılan derenin çağdaş anlamda ıslahı için bugüne kadar gerçekçi hiçbir proje hazırlanmadı.
Dönemin Belediye Başkanı Kaya Mutlu, derenin kodunun düşürülüp denizin Yumuktepe’yle birleşmesini düşündüyse de gerçekleşmedi.
Günün teknolojisiyle köprünün aslına uygun olarak yeniden yapılabileceğini belirten teknik çevreler,” Kentin merkezinde estetikten yoksun köprü, çok çirkin görüntü oluşturuyor. Müftü Dersi son olarak çevresindeki ağaçların kesilmesi gibi hep olumsuzluklarla gündeme geliyor. Günün teknolojik olanaklarıyla yıkılan taş köprü aslına uygun olarak yeniden yapılabilir. Alternatif yollar olduğu için trafik sıkıntısı da yaşanmaz. Avrupa’da İkinci Dünya Savaşı’nda yerle bir olan kentler aslına uygun şekilde yeniden yapılandırıldı. Önemli olan niyet, yeter ki istensin. Örneğin Eskişehir’deki Porsuk Çayı’ndaki projenin benzeri burada uygulanıp bölge cazibe merkezine dönüştürülebilir. Müftü Dersi ve çevresindeki sorun genel ve yerel idarenin görüş darlığı, yani yeni terimle vizyonsuzluğundan kaynaklanıyor. Derenin tahkimatı güzelim okaliptüs ağaçları kesilmeden de yapılabilirdi. Onca kuşa yuva olan ağaçlara yazık oldu…” görüşlerini dile getiriyorlar.
Diğer yandan Müftü Köprüsü’nün kuzeyinde de deniz tarafının devamı niteliğinde tahkimat çalışmaları başladı. Düzenleme çalışmalarına karşı olmadıklarını, ağaçların kesilmemesini istediklerini söylüyorlar.
