Karabulut, "Eserlerim, kıymet bilen koleksiyonlarda yaşamalı. Satılmasa bile değerini ben korurum. Çünkü her resim sadece bir görüntü değil; zamanın, emeğin ve ruhun yansımasıdır. Bu yüzden, eserlerimin bedelini artık ben belirliyorum.”
Yurt içinde ve dışında 500’den fazla tablosu koleksiyonlara giren ressam ve yazar Remzi Karabulut, sanatçı emeği üzerindeki ticari ve kurumsal baskılara karşı net bir duruş sergileyerek, bundan böyle eserlerinin maddi değerini yalnızca kendisinin belirleyeceğini açıkladı.
Karabulut, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, “Sanatçı, sadece sergi açılışlarına renk katan bir vitrin değildir. Ne yazık ki eserlerimiz üzerinden kazanç sağlayan, itibarı artıran yapılar çoğu zaman sanatçının emeğini görmezden geliyor. Kimileri bizden karşılıksız eser isterken, kimileri lobicilik oyunlarına alet etmeye çalışıyor. Bu düzene karşı artık susmuyorum. Eserlerim, kıymet bilen koleksiyonlarda yaşamalı. Satılmasa bile değerini ben korurum. Çünkü her resim sadece bir görüntü değil; zamanın, emeğin ve ruhun yansımasıdır. Bu yüzden, eserlerimin bedelini artık ben belirliyorum.” görüşlerini dile getirdi.
Karabulut’un bu açıklaması, sanat dünyasında sanatçının kendi emeğine sahip çıkması gerektiği yönünde önemli bir çağrı olarak değerlendiriliyor.
Remzi Karabulut Hakkında:
Tarsus’ta yaşayan Remzi Karabulut, çeşitli kentlerde kişisel resim sergileri açmış bir sanatçıdır. Bugüne dek 540’tan fazla eseriyle yurt içi ve yurt dışında çok sayıda koleksiyonere ulaşmış, aynı zamanda edebiyat alanında da üretimde bulunan, disiplinlerarası çalışmalarıyla öne çıkan üretken bir sanatçıdır. Son dönemde, sanatı ticari vitrinlerden özgürleştirme çabaları ve sanatçının emeğine sahip çıkan duruşuyla sanat çevrelerinde dikkat çekmektedir.
Ses
