Kış, “Deprem bölgesinin kaderine terk edilmesine izin vermeyeceğiz. Bu tablo, yönetememenin, denetleyememenin, hesap vermekten kaçmanın itirafıdır.”
Cumhuriyet Halk Partisi Mersin Milletvekili ve TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Üyesi Gülcan Kış, deprem konutlarına dönük verilen sözlerin yerine getirimemesi sonucu vatandaşların mağduruyetinin devam ettiğine dikkat çekti.
Kış’ın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a yönelttiği soru önergesine verilen yazılı yanıtta, Ekim 2025 itibarıyla 304 bin 836 bağımsız bölümün (konut ve iş yeri) teslim edildiği, yıl sonuna kadar 452 bin 983’ün tamamlanmasının hedeflendiği belirtildi.
Kış, Cumhurbaşkanı Erdoğan'nın "Bir yıl içinde 319 bin konutu tamamlayacağız...” dediğini hatırlatatak, "Bugün o sözün üzerinden 2 yıl 8 ay geçti. Üçüncü kış kapıda… Ve hâlâ binlerce depremzede konteynerde yaşam mücadelesi veriyor..." dedi.
“Bir yılda ev sözü verdiniz, üç yılda umut bile veremediniz!”
Kış, bakanlığın yanıtını değerlendirip şu görüşleri dile getirdi:
“Depremin üzerinden neredeyse üç yıl geçti. Hâlâ bir plan yok, bir ilçe bile tam olarak ayağa kalkmadı. Bir yılda ev sözü verdiniz, üç yılda umut bile veremediniz!
Saray iktidarı, temel atma törenlerini propaganda şovuna çevirdi ama o temellerin birçoğu hâlâ betonda kaldı.
Depremzede vatandaşlarımız üçüncü kışına konteynerde giriyor. Harcanan bütçeyi açıklamaktan kaçıyorlar, hak sahipliği sürecinde binlerce insanın sesini duymuyorlar. Bu ülke, ‘yaptık’ demekle yapılmış olmuyor.
Rakamlar yalan söylemez...
Bakanlık rakamları bile tutturamıyor, çünkü gerçeği gizlemeye çalışıyor. Ama konteynerde büyüyen çocuklar o gerçeği her gün yaşıyor.
Depremzede vatandaşın hakkını lütuf gibi sunuyorlar...
Konut hakkı bir devlet görevidir, Saray’ın seçim vaadi değil.Üçüncü yıla girdiğimiz şu günlerde hâlâ on binlerce yurttaş konteynerlerde yaşıyorsa, bu artık sadece bir yönetim zafiyeti değil; halkına karşı bir vefasızlıktır.Depremzedelere ev değil, sabır diliyorlar. Ama sabırla değil, liyakatle yönetilir bu ülke.
Gerçekle propaganda arasındaki fark büyüyor...
Saray iktidarı için şeffaflık sadece vitrin süsü olmuş. Depremzedenin evini, hakkını, emeğini bile rakamlara sığdıramıyorlar.
Bu tablo yönetememenin itirafıdır...
Deprem bölgesinin kaderine terk edilmesine izin vermeyeceğiz.Bu tablo, yönetememenin, denetleyememenin, hesap vermekten kaçmanın itirafıdır.” dedi.