Türk kökenli siyasetçiler, sadece kendi topluluklarının değil, tüm Hollanda toplumunun meselelerine sahip çıkan, çalışkan, eğitimli ve özgüvenli bireyler olarak ülkenin siyasi yaşamına damga vurdular. Onlar, “entegrasyon” kavramının en somut, en onurlu örneklerini verdiler. Bu hikâye, fabrikalarda, tersanelerde ve temizlik işlerinde çalışan birinci kuşak işçilerin, çocuklarını okutup topluma kazandırma azminin eseridir. O çocuklar, iyi eğitim aldılar, Hollanda’yı kendi vatanları bildiler ve siyasetten bilime, kültürden kamu yönetimine kadar her alanda başarıya ulaştılar. 1990’lı yıllardan itibaren Hollanda Parlamentosu’nda Türk kökenli milletvekillerinin sayısı giderek arttı. Çoğu farklı partilerde yer alsa da, ortak noktaları aynıydı: eşitlik, adalet, fırsat eşitliği ve insan onuru. Kimisi liberal çizgide, kimisi sosyalist, kimisi yeşil ya da muhafazakâr bir partide görev aldı ama hepsi, Hollanda toplumuna katkı sunmayı kendine ilke edindi.
İlhan Karaçay
İşçi olarak gelen birinci neslin çocukları, şimdi Hollanda’nın karar verici koltuklarında.
Senatör ve Milletvekili olmuş Türk kökenlilerin tam listesi.
1960’lı yılların başında, umut dolu bavullarla Hollanda’ya gelen Türk işçileri, o günlerde yalnızca ekmek parasını kazanmayı, ailelerine daha iyi bir gelecek hazırlamayı hayal ediyordu. Kim bilebilirdi ki, o mütevazı umut yolculuğu, birkaç on yıl içinde bir siyasi başarı öyküsüne dönüşecekti? Bugün o işçilerin çocukları ve torunları, Hollanda’nın en önemli karar organlarında, Temsilciler Meclisi’nde ve Senato’da görev yapıyorlar.
Türk kökenli siyasetçiler, sadece kendi topluluklarının değil, tüm Hollanda toplumunun meselelerine sahip çıkan, çalışkan, eğitimli ve özgüvenli bireyler olarak ülkenin siyasi yaşamına damga vurdular. Onlar, “entegrasyon” kavramının en somut, en onurlu örneklerini verdiler.
Bu hikâye, fabrikalarda, tersanelerde ve temizlik işlerinde çalışan birinci kuşak işçilerin, çocuklarını okutup topluma kazandırma azminin eseridir. O çocuklar, iyi eğitim aldılar, Hollanda’yı kendi vatanları bildiler ve siyasetten bilime, kültürden kamu yönetimine kadar her alanda başarıya ulaştılar.
1990’lı yıllardan itibaren Hollanda Parlamentosu’nda Türk kökenli milletvekillerinin sayısı giderek arttı. Çoğu farklı partilerde yer alsa da, ortak noktaları aynıydı: eşitlik, adalet, fırsat eşitliği ve insan onuru. Kimisi liberal çizgide, kimisi sosyalist, kimisi yeşil ya da muhafazakâr bir partide görev aldı ama hepsi, Hollanda toplumuna katkı sunmayı kendine ilke edindi.
Bugün bu başarı zinciri, yalnızca siyasette değil, polis teşkilatında, kamu yönetiminde, üniversitelerde ve sivil toplumda da devam ediyor. Artık Türk kökenli isimler, yasa yapan, yöneten, denetleyen ve toplumu dönüştüren konumlarda.
Aşağıda yer alan liste, Hollanda Parlamentosu’nda görev yapmış ya da hâlen görevde bulunan tüm Türkiye kökenli siyasetçilerin bir dökümüdür. Her biri, bir hikâyenin, bir mücadelenin ve bir gururun temsilcisidir. Ve her biriyle çekilmiş bir fotoğraf, o uzun yolculuğun en değerli tanıklığıdır.
HOLLANDA DEMOKRASİSİNE İMZA ATAN TÜRK KÖKENLİLERİN TAM LİSTESİ
TEMSİLCİLER MECLİSİ MİLLETVEKİLLİĞİ (Tweede Kamer)
Nebahat Albayrak: PvdA, 1998–2007, 2010–2012; Adalet’ten Sorumlu Devlet Bakanı.
Fadime Örgü: VVD, 1998–2002, 2003–2006.
Coşkun Çörüz: CDA, 2001–2012.
Nihat Eski: CDA, 2002–2010.
Fatma Koşer Kaya: D66, 2004–2010, boşluk ve 2015–2017.
Nevin Özütok: GroenLinks, 2006 -2009 boşluk ve 2017–2021.
Sadet Karabulut: SP, 2006–2021.
Keklik Yücel: PvdA, 2010 -2017.
Sultan Günal-Gezer: PvdA, 2012–2017.
Metin Çelik: PvdA, 2010–2012.
Yasemin Çegerek: PvdA, 2013–2017.
Cem Laçin: SP, 2017–2021.
Zihni Özdi: GroenLinks, 2017–2019.
Tunahan Kuzu: PvdA, 2012–2014 (2014’te PvdA’dan ayrılıp DENK’i kurdu).
Selçuk Öztürk: Pvda, 2012–2014 ( 2014’te PvdA’dan ayrılıp DENK’i kurdu)
Dilan Yeşilgöz-Zegerius: VVD, 2017–Adalet Bakanı ve şimdi siyasi lider.).
Mahir Alkaya: SP, 2018–2023.
Hülya Kat: D66, 2021–2023.
Nilüfer Gündoğan: Volt Partsisi, sonra da bağımsız 2021–2023.
Songül Mutluer: PvdA (şimdi GL-PvdA fraksiyonu) 2022–günümüz (2025).
İsa Kahraman – NSC Partisi 2023-2025
SENATÖRLER (Eerste Kamer)
HAMİT KARAKUS: PvdA, 2021–2023)

22 Şubat 1965 Kırşehir doğumlu Hamit Karakus, Rotterdam’da uzun yıllar imar ve konut politikaları üzerine çalıştı. 2006–2014 yılları arasında Rotterdam Belediye Başkan Yardımcısı olarak görev yaptıktan sonra 2021’de Senato’ya (Eerste Kamer) girdi.
Senato’daki görevi süresince konut krizi, kira kontrolü ve şehir planlaması konularında raporlar hazırladı. Sakin üslubu ve uzlaşıcı çizgisiyle tanındı.
Görevini 2023’te tamamladı. 1 Eylül 2023’ten bu yana, Kuzey Hollanda polis teşkilatının Genel Müdürü olarak görev yapıyor.
DÜZGÜN YILDIRIM: SP ve sonra bağımsız 2007–2011)

Sivas doğumlu Düzgün Yıldırım, 1970’li yıllarda Hollanda’ya göç etti. İş hayatına sosyal hizmet alanında başladı ve yerel siyasette aktif oldu. 2007 yılında Sosyalist Parti (SP) listesinden Hollanda Senatosu’na (Eerste Kamer) seçilerek ülke tarihinin ilk Türk asıllı senatörü unvanını aldı. Ancak, SP yönetimiyle yaşadığı görüş ayrılıkları nedeniyle partiden ihraç edildi ve bir süre bağımsız senatör olarak görev yaptı.
Yıldırım, senatörlük döneminde özellikle göçmen hakları, sosyal adalet ve eğitimde fırsat eşitliği konularında çalışmalarıyla tanındı.
HOLLANDA’DA MİLLETVEKİLİ OLAN TÜRKİYELİLERİN ÖYKÜSÜ
Hollanda siyasetinde 1990’lı yıllardan itibaren dikkat çeken bir yükseliş başladı. Türkiye doğumlu ya da kökenli siyasetçiler, ülkenin en köklü partilerinde yer almaya, komisyonlarda görev almaya ve daha sonra kamu kurumlarında üst düzey görevlere getirilmeye başladılar. İşte bu yolculuğun ilk temsilcilerinden bazıları:
FADİME ÖRGÜ – VVD (1998–2002, 2003–2006)

Karaman doğumlu Fadime Örgü, Hollanda’ya işçi olarak gelen bir ailenin kızı. Eğitimini Amsterdam Üniversitesi’nde tamamladıktan sonra medya ve kültür alanlarında çalıştı. 1998’de liberal VVD partisinden milletvekili seçilerek parlamentoya giren ilk Türkiyeli kadınlardan biri oldu.
Milletvekilliği süresince özellikle medya politikaları, yayıncılık reformu ve kamu fonlarının şeffaf kullanımı üzerinde durdu. 2002’de kamu yayıncılığına ilişkin cesur çıkışlarıyla dikkat çekti. “Hollanda yayıncılığı toplumun çeşitliliğini yansıtmalıdır” diyerek verdiği önergeler, dönemin basın tartışmalarına damga vurdu.
Parlamentodan ayrıldıktan sonra Fadime Örgü’ye önemli görevler verildi. Amsterdam’daki bir iskân kooperatifinin yönetim kurulu başkanlığına getirildi, Hollanda Voleybol Federasyonu yönetiminde görev aldı ve daha sonra Surinam Futbol Federasyonu’nun Avrupa temsilciliğine seçildi. Bugün hâlâ kamu yönetimi ve spor diplomasisi alanında aktif bir isim olarak anılıyor.
NEBAHAT ALBAYRAK – PvdA (1998–2007, 2010–2012)

Şarkışla doğumlu Nebahat Albayrak, Hollanda’da hukuk eğitimi aldı ve kısa sürede PvdA saflarında yükseldi. 1998’de parlamentoya giren Albayrak, göç, entegrasyon ve adalet politikaları konularında etkili oldu.
2007–2010 yılları arasında Adalet Devlet Sekreterliği görevine getirildi. Bu dönemde, Hollanda kamuoyunda çok tartışılan “asielpardon” (iltica affı) yasasını hayata geçirdi; on binlerce belgesiz göçmenin yasal statüye kavuşmasını sağladı. Bu hamle hem insancıl hem de siyasi açıdan cesur bir adımdı.
Siyasetten ayrıldıktan sonra, Albayrak özel sektörde büyük bir kariyer yaptı. Önce Shell’in üst düzey yönetim kadrosuna katıldı, daha sonra Fortum enerji şirketinin yönetim kuruluna geçti. Bugün uluslararası enerji çevrelerinde tanınan bir yönetici olarak görev yapıyor.
COŞKUN ÇÖRÜZ – CDA (2001–2012)

Samsun’un Salıpazarı ilçesinde doğan Coşkun Çörüz, hukuk eğitimi alarak uzun süre avukatlık yaptı. 2001’de Hristiyan Demokrat Parti (CDA) listesinden parlamentoya girdi.
Hollanda siyasetinde uzun süre Hristiyan Demokratlar Partisi’nde milletvekilliği yapan Coşkun Çörüz, iki farklı tartışmanın merkezinde yer aldı. Bunlardan ilki 1915 olaylarının “soykırım” olarak adlandırılması konusunda, Hollanda parlamentosunda yürüyen ve Türk diasporası içinde de yankı uyandıran tartışmaydı.
İkincisi ise özellikle 2008 ile 2012 arasında yoğunlaşan “sorunlu gençler” konusunda, Fas kökenli gençlerle ilgili güvenlik ve ebeveyn sorumluluğu tartışmalarıydı. Aşağıda her iki başlığı, tarih ve kaynak göstererek, Çörüz’ün beyan ve tutumları ekseninde özetliyorum.
ERMENİ SOYKIRIMI TARTIŞMASINDAKİ TUTUMU
Coşkun Çörüz’ün bu konudaki tutumu, 6 Ekim 2006 tarihinde Hollanda’nın Trouw gazetesinde Eildert Mulder imzasıyla yayımlanan bir röportajla netleşmişti.
Haberde, Çörüz şu ifadeleri kullanmıştı: “Hollanda toplumunda Ermeni soykırımı üzerine bir tartışma başlatmak istiyorum. 2004 yılında Hristiyan Birlik Partisi’nin önerisiyle Meclis’ten geçen ve 1915 olaylarını ‘soykırım’ olarak nitelendiren kararı herkesin kabul etmesi gerekir. Artık bu konuyu halka anlatmanın zamanı geldi.”
Çörüz, Türk toplumundaki en sert muhaliflere, özellikle de milliyetçi çevrelere ve Bozkurt’lara karşı bu görüşü savunmaya hazır olduğunu da belirtmişti: “Bu zor bir tartışma olacak. Ama hedefim, Türk toplumunun 2004’teki kararı içselleştirmesi” diyen Çörüz, daha önce “namus cinayetleri” konusundaki tabuların da zamanla yıkıldığını hatırlatarak benzer bir sürecin Ermeni meselesinde de yaşanabileceğini savunmuştu.
Çörüz’ün söyleşilerindeki “gerekirse en sert milliyetçilerle tartışırım” ve “müfredat, ders kitabı” vurguları, Hollanda Meclisi’nin çok yıllı çizgisiyle uyumludur.
FASLI GENÇLER SORUNU
Özellikle 2008 ile 2012 arasında gençlik şiddeti ile mücadelede sert tedbirler ve ebeveyn sorumluluğu ekseninde konumlanmasıdır. Bu eksen, Faslı gençler tartışması ile birleşince “ebeveynler de cezalandırılmalı” şeklindeki sert başlıklara ve haklı tepkilere yol açmıştır.
Topluca bakıldığında, Çörüz’ün çizgisi, partisinin o dönemdeki güvenlik ve düzen öncelikleri ile, Meclis’in 1915 olaylarına ilişkin kurumsal yaklaşımının kesişiminde şekillenmiştir. Bu nedenle hem diaspora içi kimlik tartışmalarını hem de ülke içi güvenlik gündemini aynı anda kesen, keskin ve tartışmalı bir portre ortaya çıkar.
Çörüz, Milletvekilliğinden ayrıldıktan sonra “altın yumurtalar” devreye girdi. Önce ‘Uluslararası Çocuk Kaçırma Merkezi’nin direktörlüğü’ne getirildi, ardından ‘Hollanda Arabulucular Federasyonu (MfN)’ başkanlığına seçildi. Bugün de hukuk ve insan hakları alanında danışmanlık yapmayı sürdürüyor.
NİHAT ESKİ – CDA (2002–2003, 2003–2006, 2009–2010)

Kastamonu’nun Tosya ilçesinde doğan Nihat Eski, 1970’li yıllarda Hollanda’ya gelen işçi kuşağının ikinci temsilcilerindendi. CDA içinde uzun yıllar sendika ve eğitim politikalarıyla ilgilendi.
Parlamentoya ilk kez 2002’de girdi. Eğitimde güvenlik, okul ortamında disiplin, öğretmenlerin statüsü ve gençlerin istihdamı konularında çok sayıda önerge sundu. Özellikle 2005’te “Okul Şiddeti ve Öğrenci Hakları” konulu girişimiyle dikkat çekti. 2009’da kısa bir aradan sonra yeniden Meclis’e döndü.
Milletvekilliğinden sonra Eski, sendikal hareketlerde ve kamu kurumlarında görev aldı. Uzun yıllar CNV Sendikası danışmanı olarak çalıştı. Halen yerel düzeyde toplumsal projelerde yer alıyor.
FATMA KOŞER KAYA – D66 (2004–2010, 2015–2017)

Samsun’un Çarşamba ilçesinde doğan Fatma Koşer Kaya, Utrecht Üniversitesi’nde hukuk eğitimi aldı. D66 partisinden parlamentoya girerek sosyal liberal çizginin dikkat çeken bir sesi oldu.
Mecliste sosyal güvenlik, emeklilik reformu ve adalet politikaları üzerine öneriler verdi. Dönemin “Finansal Sistem Araştırma Komisyonu”nda yer aldı. Çalışmaları, özellikle kadınların istihdamda güçlenmesi ve sosyal yardımların daha adil hale getirilmesi yönündeydi.
Milletvekilliğinden sonra kamu yönetimi sahnesinde yıldızı parladı. Önce Wassenaar Belediyesi’nde başkan yardımcısı (wethouder) oldu, ardından Amersfoort Belediyesi’nde aynı görevi sürdürdü. Bugün ise Hollanda’nın Tüketicileri Koruma Kurumu (Autoriteit Consument & Markt) başkanı olarak ülke çapında etkili bir makamda bulunuyor.
SADET KARABULUT – SP (2006–2021)

Aslen Dersimli bir ailenin çocuğu olan Sadet Karabulut, Hollanda’nın Dordrecht kentinde doğdu. Babası 1960’larda Hollanda’ya işçi olarak gelen ilk kuşaktan. Karabulut, Amsterdam Üniversitesi’nde sosyoloji eğitimi aldıktan sonra sendikacılığa yöneldi ve Sosyalist Parti (SP) saflarında siyasete atıldı.
2006 yılında parlamentoya girdiğinde, Hollanda siyasetinde sınıfsal eşitsizlik ve toplumsal adalet konularını açık bir dille gündeme taşıdı. Sosyal yardımların güçlendirilmesi, düşük gelirli ailelerin korunması ve genç işsizliğin azaltılması konularında onlarca önerge verdi. 2018’de Irak’ın Hawija kentindeki bombardımanda ölen sivillerin hesabını sormasıyla ulusal çapta ses getirdi.
Kürt kökenli, Alevi inançlı olduğunu açıklayan Karabulut, inanç özgürlüğü konusunda da örnek bir duruş sergiledi. 2021’de siyaseti bıraktıktan sonra çeşitli sivil toplum kuruluşlarında danışmanlık yapıyor, yazılar yazıyor ve sosyal politikalarda aktif bir yorumcu olarak varlığını sürdürüyor.
NEVİN ÖZÜTOK – GROENLINKS (2006 [kısa], 2017–2021)

Adana doğumlu Nevin Özütok, 1970’lerde ailesiyle birlikte Hollanda’ya geldi. Eğitimini tamamladıktan sonra sendikal alanda ve Amsterdam belediyesinde uzun süre çalıştı. GroenLinks partisinden seçilerek parlamentoya giren Özütok, demokrasi, kamu yönetimi ve işçi hakları konularında uzmanlaşmış bir siyasetçidir.
Parlamentoda kamu çalışanlarının koşullarını iyileştirmeye yönelik girişimleriyle tanındı. “Devlet, yalnızca vatandaşlardan değil, çalışanlarından da adaletle sorumludur” sözü, dönemin kamu personeli reformu tartışmalarında sıkça anıldı.
2021’de milletvekilliğini bıraktıktan sonra, 2024’te Beverwijk Belediyesi’nde Başkan Yardımcılığı (Wethouder) görevine getirildi. Bugün hâlâ yerel yönetim alanında etkin, GroenLinks çizgisinde çalışmalarına devam ediyor.
METİN ÇELİK – PvdA (2010–2012)

Gölcük doğumlu Metin Çelik, genç yaşta Hollanda’ya göç eden bir ailenin ferdi. Rotterdam’da polis olarak görev yaparken siyasete adım attı. 2010’da PvdA listesinden parlamentoya seçildi.
Milletvekilliği döneminde eğitim, gençlik ve entegrasyon politikaları üzerine yoğunlaştı. Okul devamsızlığı, öğretmen kalitesi ve göçmen çocukların fırsat eşitliği konularında önemli önergeler sundu. Hollanda’da polis kökenli ilk Türkiyeli milletvekili olarak dikkat çekti.
2014’te PvdA’dan ayrılarak Tunahan Kuzu ve Selçuk Öztürk ile birlikte DENK Partisi’nin kurucuları arasında yer aldı. 2019’dan bu yana Güney Hollanda Eyalet Meclisi DENK Grup Başkanı olarak görev yapıyor. Ayrıca eyalet düzeyinde “Güvenlik ve Eğitim Komisyonu”nda aktif bir rol sürdürüyor.
KEKLİK YÜCEL – PvdA (2010 [kısa], 2012–2017)

Konya’nın Cevizli kasabasında doğan Keklik Yücel, Hollanda’da büyüyüp eğitimini tamamladıktan sonra Deventer Belediyesi’nde siyaset sahnesine çıktı. 2010’da kısa süreliğine, ardından 2012’de kalıcı olarak parlamentoya girdi.
Yücel, özellikle kadın hakları, LGBTI+ eşitliği, toplumsal cinsiyet adaleti ve istihdam konularındaki önergeleriyle tanındı. “Emansipasyon yalnızca kadınlar için değil, toplumun tümü için bir kazanımdır” diyerek parlamentoda dikkat çekici konuşmalar yaptı.
Görev süresince ırkçılığa ve ayrımcılığa karşı verdiği mücadeleyle sivil toplumun takdirini kazandı. 2017’de siyaseti bıraktıktan sonra, çeşitli kamu kurumlarında danışmanlık ve toplumsal projelerde aktif görevler üstlendi.
TUNAHAN KUZU – PvdA → DENK (2012–2023)

Tunahan Kuzu, Netenyahu’nun Hollanda’yı ziyareti sırasında uzattığı eli havada bırakmış ve tüm dikkatleri üzerine çekmişti.
İstanbul doğumlu Tunahan Kuzu, Leiden Üniversitesi mezunu bir kamu yöneticisidir. 2012’de PvdA’dan parlamentoya seçildi, ancak 2014’te partisiyle fikir ayrılığına düşerek Selçuk Öztürk’le birlikte DENK Partisi’ni kurdu.
Kuzu, Hollanda siyasetinde İslamofobi, ayrımcılık, entegrasyon politikaları ve sosyal adalet başlıklarında öne çıktı. “DENK, Hollanda’daki göçmenlerin sesi olacaktır” sözü, partinin manifestosu hâline geldi. Parlamentoda azınlık hakları, ayrımcılıkla mücadele ve dış politika konularında yüzlerce soru ve önerge sundu.
Hollanda siyasetinde göçmen kökenli en tanınmış isimlerden biri olmayı sürdürüyor.
SELÇUK ÖZTÜRK – PvdA → DENK (2012–2021)

Kütahya doğumlu Selçuk Öztürk, 1990’lı yıllarda Roermond’da yerel siyasete atıldı. 2012’de PvdA’dan parlamentoya seçildi; 2014’te Tunahan Kuzu ile birlikte PvdA’dan ayrılarak DENK Partisi’nin ikinci kurucusu oldu.
Parlamentoda istihdam, ekonomi ve sosyal güvenlik alanlarında etkili oldu. “Eşit işe eşit ücret” önergesiyle göçmen kökenli işçilerin haklarını savundu. Ayrıca sağlık sektöründe ayrımcılıkla mücadeleye ilişkin önemli parlamento soruları yöneltti.
Siyaseti bıraktıktan sonra özellikle sosyal girişimcilik ve vakıf çalışmaları alanında faal. Hâlen Limburg bölgesinde iş dünyası ve göçmen sivil toplum kuruluşları arasında köprü rolü üstleniyor.
SULTAN GÜNAL-GEZER – PvdA (2012–2017)

Hatay’ın Antakya kentinde doğan Sultan Günal-Gezer, çocuk yaşta Hollanda’ya göç etti. Uden kentinde belediye meclisi üyeliğiyle başlayan siyasi kariyerini, 2012’de PvdA listesinden parlamentoya girerek sürdürdü.
Günal-Gezer, Hollanda ordusunun yurt dışı operasyonları, deniz güvenliği ve korsanlıkla mücadele konularında aktif oldu. Özellikle kadın askerlerin statüsü, asker ailelerinin sosyal hakları ve uluslararası barış görevleri hakkında sunduğu önergelerle dikkat çekti.
Milletvekilliği sonrası Hollanda kamu kurumlarında danışmanlık görevleri üstlendi. Bugün yerel yönetim ve sosyal hizmet projelerinde görev almayı sürdürüyor.
YASEMİN ÇEGEREK – PvdA (2013–2017)

Enschede doğumlu Yasemin Çegerek, Türkiye kökenli bir işçi ailesinin kızı. Eğitimini tamamladıktan sonra Gelderland Eyalet Meclisi’nde siyaset yaptı. 2013’te PvdA’dan parlamentoya girerek çevre ve altyapı konularında sözcülük üstlendi.
Çevre, enerji verimliliği ve döngüsel ekonomi üzerine verdiği önergelerle dikkat çekti. “Doğa, yalnızca korunması gereken değil; yeniden kazanılması gereken bir değerdir” sözü, Yeşil Dönüşüm tartışmalarında sıkça anıldı.
Milletvekilliğinden sonra Heerde Belediyesi Başkan Yardımcılığı (Wethouder) görevine getirildi ve hâlen bu görevini sürdürüyor. Çevre politikalarında yerel düzeyde etkili bir isim.
ZİHNİ ÖZDİL – GROENLINKS (2017–2019)

Nevşehir’in Kozaklı ilçesinde doğan Zihni Özdil, Rotterdam Erasmus Üniversitesi’nde tarih eğitimi aldı ve akademisyen olarak tanındı. 2017’de GroenLinks listesinden parlamentoya girdi.
Meclisteki kısa döneminde yükseköğretim, emek piyasası ve sosyal eşitlik konularında öneriler sundu. “Eşit fırsat, sadece eğitimle değil, sistemle mümkündür” diyerek Hollanda’daki göçmen gençlerin eğitimde yaşadığı zorlukları gündeme getirdi.
2019’da parti içi fikir ayrılıkları nedeniyle GroenLinks’ten ayrıldı. Siyasetten sonra yazarlık ve yorumculuk yapmaya başladı. Bugün bağımsız bir yazar ve düşünce insanı olarak Hollanda medyasında yer buluyor.
CEM LAÇİN – SP (2017–2021)

Türkiyeli işçi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Cem Laçin, küçük yaşlardan itibaren emek hareketiyle iç içe büyüdü. Uzun yıllar FNV Sendikası bünyesinde görev yaptıktan sonra, Sosyalist Parti’den parlamentoya girdi.
Ulaştırma, iş güvenliği ve çalışan sağlığı konularında aktif çalıştı. Özellikle demiryolu çalışanlarının koşullarına ilişkin verdiği önergeler ve kimyasal maddeye maruz kalan işçilerin hakları üzerine yaptığı konuşmalar geniş yankı uyandırdı.
2021 seçimlerinde meclis dışında kaldı. Şimdilerde işçi hakları üzerine sivil toplum projelerinde görev alıyor.
MAHİR ALKAYA – SP (2018–2023)

Amsterdam doğumlu Mahir Alkaya, endüstriyel tasarım eğitimi aldı. 2018’de SP’den parlamentoya girdiğinde Hollanda basınında “teknolojiye kafa yoran sosyalist” olarak tanındı.
Finans ve vergilendirme alanında yaptığı çalışmalarla dikkat çekti. Kripto paralar, dijital finansal sistemler ve gelir eşitsizliği konularında çok sayıda önerge sundu. 2020’de hazırladığı “Eşit Vergi, Adil Sistem” başlıklı girişimiyle büyük destek kazandı.
2023’te aktif siyaseti bıraktı. Şu anda mühendislik ve teknoloji danışmanlığı yapıyor; finansal etik üzerine konferanslarda konuşmalar veriyor.
DİLAN YEŞİLGÖZ-ZEGERİUS – VVD (2017–2021, 2023 )

Dilan Yeşilgöz, çalışma odasında, duvara asılı ninesinin kalaşnikoflu fotoğrafı ile…
Ankara doğumlu Dilan Yeşilgöz, çocuk yaşta ailesiyle Hollanda’ya sığındı. Politikaya Amsterdam Belediye Meclisi’nde başladı, ardından VVD’den parlamentoya girdi.
Mecliste adalet, güvenlik ve organize suçla mücadele konularında öne çıktı. “Özgürlük, korkusuz yaşamak demektir” sözü, VVD’nin güvenlik politikalarının sloganına dönüştü. 2022’de Adalet ve Güvenlik Bakanı, 2023’te ise VVD Genel Başkanı oldu.
Hollanda siyasetinin en etkili isimlerinden biri hâline gelen Yeşilgöz, 2025 itibarıyla ülkenin en güçlü başbakan adayları arasında gösteriliyor.
Yeşilgöz, kendisinden ‘Türk kökenli’ diye söz edenlere karşı çıkıyor ve “Ben hiç bir zaman Türk olmadım ve Türk pasaportu taşımadım” diyor.
HÜLYA KAT – D66 (2021–2023)

Amsterdam doğumlu Hülya Kat, siyaset bilimi eğitiminin ardından D66 partisinde yükseldi. 2021’de parlamentoya girdi.
Sosyal adalet, borç yönetimi, çocuk yardımları (toeslagenaffaire) ve adalet reformu konularında etkili oldu. “Bir hata, devletin değil; devlet adına yanlış yapan sistemin hatasıdır” diyerek vatandaş odaklı reform çağrısında bulundu.
2023’te görevini devrettikten sonra hukuk ve sosyal politika alanında sivil projelerde yer almaya başladı.
NİLÜFER GÜNDOĞAN – VOLT (2021–2023)

Tunceli doğumlu, Zaza-Alevi kökenli Nilüfer Gündoğan, genç yaşta Hollanda’ya göç etti. 2021’de Volt partisinden seçilerek parlamentoya girdi.
Avrupa Birliği politikaları, eğitim reformu ve kadın hakları konularında aktifti. Ancak 2022’de partisiyle yaşadığı anlaşmazlık sonucu bağımsız milletvekili olarak görevine devam etti.
Milletvekilliği sonrası kamuoyu önünde yaşadığı hukuk süreçlerinden sonra siyasetten çekildi. Bugün bağımsız bir aktivist ve konuşmacı olarak sosyal medya üzerinden çalışmalarını sürdürüyor.
SONGÜL MUTLUER – GL-PvdA (2022 )

Zaanstad’da uzun yıllar belediye başkan yardımcılığı yapan Songül Mutluer, 2022’de GroenLinks-PvdA ortak grubundan parlamentoya girdi.
Kadın cinayetleri, eşitlik politikaları ve emniyet konularında güçlü bir ses oldu. “Bir kadının yaşam hakkı, devletin onurudur” sözleriyle mecliste büyük takdir topladı.
Halen görevine devam eden Mutluer, Hollanda’da kadın politikaları alanında etkili bir isim olarak gösteriliyor.
İSA KAHRAMAN – NSC (2023–2025)






