EMEP sesini Mersin’den yükseltti... | MERSİN MOZAİK

EMEP sesini Mersin’den yükseltti...

EMEP sesini Mersin’den yükseltti... mersinmozaik.com

Başkavak, "İnsanca bir ücret için işçileri birleştirmek yerine kenara çekiliyorlar. Saray rejimi ve sermaye sınıfı da bu fırsatı kullanarak işçileri açlık sınırı altında bir ücrete mahkum ediyor...",

Emek Partisi Mersin İl Örgütü, 1 Ocak 2026'dan itibaren geçerli olacak asgari ücretin sermayenin talepleri doğrultusunda ve Saray rejimi tarafından belirlendiğini vurgulayarak, dayatmaların kabul edilmeyeceğini açıkladı.

Özgür Çocuk Parkı'nda EMEP Mersin İl Başkanı Sedat Başkavak tarafından okunan açıklamada özetle şu görüşler dile getirildi: 

" Sermaye istedi, Saray rejimi belirledi. Açıklanan asgari ücret açlık sınırının altında kaldı. Bu, milyonlarca işçi ve ailesini sefalete mahkum etmek demektir. 

Açlık sınırının 30 bin liraya, yoksulluk sınırının ise 100 bin liraya dayandığı koşullarda bu ücret, insanca yaşamın çok altındadır. Mersin'den işçi ve emekçiler olarak bu dayatmayı kabul etmiyoruz.

Asgari ücret açlık sınırının altında, yapılan zam enflasyonun altında. Buna rağmen Çalışma Bakanı televizyonlardan 'Çalışanları enflasyona ezdirmedik' diyebiliyor. Dakikada 40 bin 227 lira harcayan Saray, işçi ve ailesine bir ay boyunca 28 bin lira ile yaşamayı dayatıyor. Asgari ücretlinin sofrasında et yokken, sarayda milyonlar harcanıyor.

Saray rejimi 'Ücretler artarsa enflasyon artar' diyor. İşçiye kuru ekmekten başka ne tükettiriliyor ki enflasyon artsın? Toplam harcamaların yüzde 50'sini 8 milyon zengin paylaşırken, diğer yarısı 80 milyon yoksula kalıyor. Biz çalışıyoruz, onlar yiyor.

İnsanca bir ücret için işçileri birleştirmek yerine kenara çekiliyorlar. Saray rejimi ve sermaye sınıfı da bu fırsatı kullanarak işçileri açlık sınırı altında bir ücrete mahkum ediyor.

Emek verene yok, sermayeye var. AKP iktidarı kimin yanında durduğunu açıkça gösteriyor. Gitmediğimiz yol, geçmediğimiz köprü, uçmadığımız havaalanı, yatmadığımız hastane için patronlara milyarlar ödeniyor. 2026 bütçesinde patronların ödemesi gereken 3,6 trilyon lira vergiden istisna ve muafiyetlerle vazgeçilirken, işçi ve emekçilerin vergi yükü artırılıyor.

Emeğimizin ucuzlatıldığı, çocuklarımızın köle gibi çalıştırıldığı, açlık sınırının altında ücretlere mahkûm edildiğimiz bu düzen kabul edilemez. Sessiz kaldıkça bu sefalet sürecek. 

İşçilerin açlığa mahkum edilmesini kabul etmiyoruz. Asgari ücret, insanca yaşam koşullarını esas almalı, yılda en az dört kez güncellenmeli; toplu pazarlık mekanizmaları güçlendirilmelidir. Örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmalı, barajsız sendika, yasaksız grev ve güvenceli iş yasası derhal Meclis gündemine getirilmelidir. Kurtuluşumuz; birlikte, örgütlü ve kararlı mücadeleyi büyütmekten geçiyor. Tüm işçi ve emekçileri sefalet düzenine karşı omuz omuza mücadeleye çağırıyoruz."

Çok sayıda katılımcının destek verdiği buluşmada, "Asgari ücret insanca yaşanacak bir seviyeye yükseltilmelidir" pankartı açılırken, "Sermayeye değil, emekçiye bütçe", "İnsanca yaşamak istiyoruz" ve "Yaşasın iş, ekmek, özgürlük mücadelemiz" sloganları atılarak, belirlenen asgari ücret pretosto edildi.