BİRİCİK OLMAK SOLO PARTİSYON
Geçen hafta, ‘Biricik Olmak ve Diğerine Benzemek Arasında Salınım’ yazısı yayımlanmıştı. Sevgili Dostum Osman Tuğlu’dan gelen katkı- yorumu sizlerle paylaşmasam olmaz.
Geçen haftaki yazının linki aşağıda:
https://www.imecegazetesi.com/makale/26513408/nedim-ince/biricik-olmak-ve-digerine-benzemek-arasinda-salinim
Osman Tuğlu da benim gibi hekim. Ama tembel olanlarından değil. Bu zor; zihinde ve gündelik pratikte ciddi yer talep eden mesleğini sürdürürken, şiir, öykü ve şiir çevirileriyle onlarca kitaba da imza atma başarısını göstermiş bir yazar.
Şiir çevirilerini aşina olduğunuzda, onun çevirdiği şiirleri okuduktan sonra artık çevirenin kim olduğuna bakmanıza gerek yoktur. Şiiri kendi şairliğinin ustalığıyla Türkçede adeta yeniden yazmaktadır. Hadi abartmayım, çevirdiği şiir en az şiirin ana dili kadar güzeldir. Bunu defalarca yaşadığım için bu cümleyi yazma hakkını buluyorum kendimde. Şimdiye kadar yazdıkları ve çevirdikleriyle yetinmeyip ivmesini arttırarak üretkenliğine devam etmektedir.
Gelin katkı- yorumu birlikte okuyalım:
“Nedim İnce’den Esinle
(Bir dostla birlikte)
Bir konser salonundayız. Sahnenin merkezinde, ışığın altına yerleşmiş bir keman virtüözü var. Arkasında ise büyük bir orkestra, her biri kendi enstrümanında usta müzisyenlerden oluşuyor. Ortada çalan konçerto ise hem bireyin hem kolektifin hikâyesi.
Biricik Olmak = Solo Partisyon
Virtüöz kemancı, notalarda yazmayanı da çalar. Kendine özgü bir yorumla, tınısıyla, yay tekniğiyle parçaya ruhunu katar. Bu solo, başka hiçbir kemancıya benzemez; çünkü onun geçmişi, duyguları, algısı ve ustalığı yalnız ona aittir.
Tıpkı bir bireyin kendine has düşünmesi, hissetmesi ve var olması gibi.
Diğerine Benzemek = Orkestra ile Uyum
Ancak virtüöz, istediği gibi çalamaz. Her notada orkestra ile uyum içinde olmalıdır. Tempoyu, girişi, dinamikleri paylaşmak zorundadır. Aksi halde müzik dağılır.
Tıpkı insanın, toplumsal yaşamda diğerleriyle uyum içinde olması gerektiği gibi.
Salınmak = Denge Sanatı
Virtüöz, bu iki uç arasında ustalıkla salınır:
Kendi özgünlüğünü ortaya koyarken, ortak müziğe zarar vermemeye çalışır.
Bu salınım, hem sanatsal hem de varoluşsaldır. Tıpkı insanın bir yandan kendisi olmaya çalışırken, diğer yandan toplumsal beklentilere, normlara, rollere göre davranmak zorunda kalması gibi.
Sonuç: İnsan, Bir Konçertonun Virtüözüdür
İnsan, yaşam denen konçertoda çalan bir kemancıdır:
Bazen solo yapar: Kendini ifade eder, farklılaşır, öne çıkar.
Bazen geri çekilir: Uyum sağlar, kolektifin parçası olur.
Her an, bu iki yön arasında denge kurar.
Ve güzel olan, bu dengenin müziğidir.”
Teşekkürler sevgili Osman Tuğlu!