Yıldız,” Çirkin, düzensiz, güvenliksiz yapılar bize kaderimiz gibi nakşediliyor. Hâlbuki öyle değil, önce kuralları koyalım, sonra hep birlikte o kurallara uyalım. Bu kadar basit aslında sorunların çözümü...”
Kent kamuoyunda çevre duyarlılığıyla bilinen Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Abdurrahman Yıldız, bazı sahil ilçelerinde bütüncül imar planının olmamsının sıkıntılara yol açtığını söyledi.
Saptadığı çarpıklkları zaman zaman Meclis toplantılarında gündeme getirerek sorunlara dikkat çeken Yıldız, “Anayasa bir kere delinmekle bir şey olmaz...”kafasından kurtulmak gerektiğini belirterek, Mersin Mozaik’e ayrıntılı değerlendirmede bulundu.
Niyetinin siyasi tespitler yapmak olmadığını vurgulayan Yıldız,”İçinde yaşadığımız kent, bir yanıyla bin yılları bulan tarihi değerleri ile kadim bir coğrafya, bir yanıyla daha dünkü çocuk. Aslında bizim için bahşedilmiş bir cennet. Kıymetini bilsek hep beraber cennette yaşayıp gideceğiz fakat toplumunun çok az bir kesimini kapsayan aç gözlüler bu cennette hep beraber yaşamanıza maniler.
Büyük siyasi tespitler yapmak değil niyetim. Son zamanlarda kamuoyunda da yoğun tartışmalara sebep olan imar meseleleri.
Maalesef ülkemizin büyük bir bölümü geçen aylarda Kahramanmaraş merkezli depremle büyük yıkım yaşadı. Depremde on binlerce insanımız göçük altında kalıp yaşamını yitirdi. Hala göçük altında insanların olduğu anlatılıyor haber bültenlerinde.
Büyük felaketin ardından her birimiz dersler çıkarmaya çalıştık, konuştuk, tartıştık. Temel meselenin yanlış imar ve inşaat politikaları olduğunda uzlaştık.
Ya sonra, daha aradan bir yıl geçmeden konuşup anlaştığımız her konuyu hemen unutarak, eski alışkanlıklarınıza geri döndük.
Kentimizin en baş problemi imar hatalarımız, hatta ülkemizin temel sorunlarından. Bir türlü ortak kurallar koyamıyoruz, koyduğumuz kuralları da her gün bir yerinden aşındırıyoruz. Yıllar evvel bir başbakanın dediği gibi ‘Anayasa bir kere delinmekle bir şey olmaz’ kafasındayız. ‘Kuralı bir kere aşındırmakla bir şey olmaz ‘diyoruz, konu kişisel menfaatlerimiz olunca...”dedi.
Bir avuç insanının inisiyatifiyle yapılan onlarca katlı ucubenin sahil boyunu doldurduğunun altını çizen Yıldız, “Bir de kural koymamak için çırpınanlar var. Kural olmasın ki biz istediğimiz gibi davranalım. Mesela bazı sahil ilçelerimizde hala bütüncül bir imar planları yok. Olmasın diye elinden geleni yapan yetkililer var. Sonuçta hiç bir kurla bağlı olmadan, sadece yerelde yetkili bir avuç insanının inisiyatifi ile yapılan onlarca katlı ucubeler doldurmuş sahil boyunu. Kenti sahil boyunca kat ederken görürsünüz, iki yüz kilometre uzunluğunda yol kenarları şekilsiz, çirkin surlarla örülü.
Kime sorsanız, sorumlu ya kendinden öncekiler ya da başkaları. Hep bir mugalata. Gerçi yasalarda delik deşik, her durumun bir şerhi, bir anti tezi mevcut. Ama giden gelmiyor maalesef.
Çirkin, düzensiz, güvenliksiz yapılar bize kaderimiz gibi nakşediliyor. Hâlbuki öyle değil, önce kuralları koyalım, sonra hep birlikte o kurallara uyalım. Bu kadar basit aslında sorunların çözümü. Uymamak konusunda irade gösterenleri de cezalandıralım.
Bir temel sorunda özellikle kentin imarı ve inşası için sadece belli kesimlerin (müteahhitlerin, arsa spekülatörlerinin) perspektifini esas almayalım. Esas olarak buralarda yaşayacak kentlinin fikrine başvuralım.
Sonuç olarak, barınma hakkı en temel anayasal haktır. İmar meselesine bu zaviyeden bakmak gerekir. Barınma sorunu birilerinin servet yapacağı ranti bir mesele değildir. Yoksa şimdiki durumla karşılaşıyoruz. Milyarlarca ton beton döküp, milyarlarca dolar para harcayıp bir ucube yarattıktan sonra milyonlarca yurttaş evsizlikten kıvranıyor. Yanı sıra tarihi değeri olan, tarımsal değeri olan milyonlarca metrekare alanımız, denizimiz, göllerimiz, dağlarımız hâsılı ne kadar kıymet verdiğimiz değerimiz varsa yok oluyor.”