Şimdilerde Bekirde olan yörenin ismi 1963 senesinde 1991 yılına kadar Dikilitaş olarak anıldı. Tekrar Dikilitaş ismi tescil edildi. Yöreye ismini veren Dikilitaş’ta bakımsızlık nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
Asırlar öncesini günümüze taşıyan arkeolojik kalıntılara gereken önem verilip korunamaması nedeniyle zamana yenik düşüp yok oluyorlar. Bilindiği gibi yöremiz tarihi zenginlikler yönünden oldukça yüklü potansiyele sahip. Anılan zenginlikleri burada tek tek saymak mümkün değil.Yeri geldikçe konuyu işleyip okurlarımıza sunacağız.
Örneğin, bugün Bekirde Mahallesi yakınlarına bulunan Dikilitaş’a dikkat çekeceğiz.
Dikilitaş, Bekirde Mahallesi’nin güneyinde ve arkeolojik belgelerde Roma Yolu olarak biline yerde bulunuyor. Yüksekliği 15, genişliği 4, kalınlığı 2 metre ebatların olup tarihi verilere göre M.Ö. 696 yılında Yunanlıları yenen Asurlar tarafında yapıldığı kayıtlara geçmiştir.
Dikilitaş’ın geçmişten günüme söylene gelen bir de rivayeti vardır. Yöre halkının anlattığına göre, Tarsus ve Silifke’de iki kavim varmış. Kavimler kan davasını sonlandırmak için karar alırlar. Kendi aralarında “kız alıp, verelim derler.kız vereli” Tarsuslu bir kızı Silifke’den bir ailenin oğluna bitirirler. Tarsuslu aile bir bayram günü Silifke’ye gidip nişanlısını görmesini söylerler. Genç hediyesini alıp gider. 15 gün geçer dönmez. Aslında genç vadesi yetip dünür evinde ölmüştür. Olaydan sonra kız babası kan davasının yeniden başlamasından korkar. Ölüm olayı sürgit saklanamaz ki. Sonuçta kız babası olayı bildirmek üzere yola çıkar. Tarsus’tanda gencin babası yola düşer ve Dikilitaş’ın yanında karşılaşırlar. Kız babası gerçeği anlatır, oğul babası da inanır ve”160 yaşında bir oğlum vardı. Bileydim bu dünyada ölüm var, koymazdım taş üstüne taş”der ve oradaki kayayı kaldırır diker. Taş öylece kalır.
Şimdilerde Bekirde olan yörenin ismi 1963 senesinde 1991 yılına kadar Dikilitaş olarak anıldı. Tekrar Dikilitaş ismi tescil edildi. Yöreye ismini veren Dikilitaş’ta bakımsızlık nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.