Danimarka sadece Microsoft değil, genel olarak büyük teknoloji devlerine olan bağımlılığı da sorguluyor. Bakanlık, dijital altyapıda daha fazla çeşitlilik, yerel çözümlerin teşviki ve kamusal kontrolü önceliklendiriyor. Bu vizyonun Avrupa’daki diğer ülkeler için de bir model oluşturması bekleniyor.
Ümit Solmaz
Danimarka, dijital egemenlik yolunda çarpıcı bir adım atıyor. Dijital İşler Bakanlığı, kamu bilişim altyapısında Microsoft’a olan bağımlılığı azaltmak amacıyla büyük çaplı bir dönüşüm sürecine giriyor. Plan doğrultusunda bakanlık bünyesindeki bilgisayarların yaklaşık yarısı, Temmuz ayından itibaren Windows işletim sistemi yerine Linux tabanlı sistemlere geçiş yapacak. Aynı zamanda Office 365 de terk edilerek yerine açık kaynak ve ücretsiz bir yazılım olan LibreOffice kullanılacak.
Danimarka’nın bu adımı sadece teknik bir değişim değil; aynı zamanda ekonomik, stratejik ve politik bir dönüşümün de parçası. Dijitalleşme Bakanı Caroline Stage, atılan bu adımın ülkenin “dijital geleceğini daha bağımsız ve sürdürülebilir temeller üzerine inşa etmek” için gerekli olduğunu vurguluyor. Yeni strateji, yalnızca merkezi hükümeti değil, belediyeleri ve bölgesel yönetimleri de kapsayan dört yıllık bir dijital dönüşüm vizyonunu ortaya koyuyor. Lisans maliyetleri ve güncelleme zorunlulukları da etkili. Microsoft’un Windows 10 desteğini yıl sonunda sonlandıracak olması, kamu kurumlarını ya Windows 11’e geçmek ya da ek ücretlerle güvenlik güncellemelerini satın almak gibi maliyetli tercihlere zorluyordu. Bu durum, açık kaynak alternatiflerine yönelimi hızlandıran pratik nedenlerden biri olarak öne çıkıyor. LibreOffice ve Linux gibi açık kaynak çözümler ise lisans maliyetlerini ortadan kaldırıyor ve yerel kontrol imkânı sağlıyor. Danimarka’nın dijital bağımsızlık hamlesi, Avrupa’da son dönemde giderek güçlenen açık kaynak eğilimlerinin bir yansıması. Avrupa Birliği de bulut bilişim ve yapay zekâ gibi alanlarda dışa bağımlılığı azaltmak için benzer stratejiler geliştiriyor. Kamu kurumlarının yazılımda çeşitliliğe yönelmesi, veri güvenliği ve şeffaflık açısından da önemli kazanımlar vaat ediyor.
Danimarka sadece Microsoft değil, genel olarak büyük teknoloji devlerine olan bağımlılığı da sorguluyor. Bakanlık, dijital altyapıda daha fazla çeşitlilik, yerel çözümlerin teşviki ve kamusal kontrolü önceliklendiriyor. Bu vizyonun Avrupa’daki diğer ülkeler için de bir model oluşturması bekleniyor.
