Kış, 2023 sonunda sektördeki toplam istihdamın 1 milyon 24 binden 959 bine düştüğünü, yani sadece bir yılda 65 bin kişinin daha işini kaybettiğini vurguladı.
Haziran ayında tekstil sektöründeki tehlikeye dikkat çeken Cumhuriyet Halk Partisi Mersin Milletvekili Gülcan Kış," Bugün tablo ortada: Fabrikalar kapanıyor, yatırımlar kaçıyor, istihdam eriyor..."dedi.
Türkiye’nin stratejik üretim alanlarından biri olan tekstil ve hazır giyim sektörünün, yanlış ekonomi politikalarının bedelini ağır ödediğini vurgulayan Kış, . Haziran ayında TBMM’ye sunduğu araştırma önergesiyle sektörün alarm verdiğine dikkat çekerek, “Üretim kapasitesi daralıyor, istihdam çöküyor” diye uyarmıştı.
Kış yaptığı kapsamlı değerlendirmede şu görüşleri dile getirdi:
"Aradan aylar geçti, iktidar uyarıları dikkate almadı. Bugün tablo daha da ağır:
Türk tekstil devleri fabrikalarını Mısır’a taşımaya başladı, on binlerce emekçi işsiz kaldı.
Mısır kazanıyor, Türkiye kaybediyor...
Üretim tesislerinin önemli bir kısmı, başta Mısır olmak üzere düşük maliyetli ülkelere taşınmaya başlamıştır.
Bugün gelinen noktada bu uyarı bir kehanet değil, acı bir gerçek haline geldi.LC Waikiki, Colin’s, Şahinler Grubu, Yeşim Tekstil gibi dev markalar üretim hatlarını Mısır’a taşıdı. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu verilerine göre, Mısır’daki Türk firmaları artık ülkenin 4 milyar dolarlık tekstil ihracatının yarısını kontrol ediyor. 100 bin Mısırlı çalışıyor, ama aynı dönemde Türkiye’de 300 bin tekstil işçisi işsiz.
Bu sadece para kaçışı değil, emek kaçışı. Üretimi Mısır’a, işsizliği Türkiye’ye ihraç eden bir iktidarla karşı karşıyayız.
Yanlış kur politikası sanayiyi boğdu...
Döviz sabit kaldı ama her şeyin fiyatı uçtu. Asgari ücret %249, enflasyon %318 arttı, faiz tırmandı.
Üretici, hem içerde hem dışarıda rekabet edemez hale geldi.
Hazır giyim ihracatı %6,9, tekstil ihracatı %6 geriledi.
Yani tezgâhlar sustu, makineler durdu, ışıklar söndü. Xx Ama Saray hâlâ pembe tablolar anlatıyor.
İstihdam düşüyor, üretim çöküyor, ama ses yok...
Her kayıp sadece bir işçi değil, bir hanenin umududur.
Bu tablo artık bireysel iflasların değil, toplumsal çöküşün habercisidir. Haziran’daki önergede tüm bu veriler açıkça yer almıştı, ancak iktidar görmezden geldi. Dikkate alınsaydı, belki bugün sanayicilerimiz başka ülkelerde fabrika açmak zorunda kalmazdı, emekçilerimiz işsiz kalmazdı.
Bu vurdumduymazlık Türkiye’ye çok pahalıya patlayacak...
Yanlış kur politikalarıyla ülkeyi üretimden kopardınız. Tekstil sektörü bu ülkenin alın teridir, emeğidir. Bu sektör ayağa kalkmadan Türkiye ekonomisi toparlanamaz. Ama siz halkın değil, sermayenin sesine kulak verdiniz.
Haziran’da söyledik, bugün yaşanıyor. Türkiye artık üretmiyor, Türkiye artık iş veremiyor. Sanayi gidiyor, istihdam gidiyor, umut gidiyor. Ve bütün bunlara rağmen iktidar hâlâ ‘her şey yolunda’ diyebiliyor.Yok artık!
Sarayın pembe tablolarında işsizlik görünmüyor olabilir ama halkın sofrasında, kapanan fabrikalarda, susturulan tezgâhlarda o tablo her gün daha net görülüyor.Artık önlem değil, çözüm zamanı.”