Bedir Solmaz | Abidin Atlay Öğretmenim... | MERSİN MOZAİK


Bedir Solmaz
Tarih : 11.12.2023
E-Mail : bedirsolmaz@hotmail.com

Abidin Atlay Öğretmenim...


Kendisinden çok şey öğrenip oylumlandığım bir can daha fiziki olarak dönülmeze göçtü...

Uzun söz etmeden gönlümde yaşatacağım Sevgili Ağabeyime yönelik daha önce paylaştığım yazıyı, yeri gelmişken  tekrar okuyalım:

Ömür kilometresinin sonuna doğru yol alırken, geçmişe dönük anılar her daim arsız misafiri bellegimin...
Kişi elinde olmadan geldiği dünyaya çıplak merhaba der, doğar doğmaz kundaklayıp giydirirler, daha sonra başta yasaklar olmak üzere birçok kurallarla sarıp sarmaladıkları kişilerin kimi çalışarak, kimi çalıp çırparak mal mülk sahibi olur, kimisi de ömür boyu didinip durmasına karşın gün görmeden göçüp gider...
Zaman sürecinde kişinin dünyasına hayat arkadaşı, çoluk çocuk, eş dost girer; edinilen çevreler insanı bazen mutlu kılar bazen de mutsuz…
Herkes gibi benim de dostlarım oldu; o dostların bazıları çok şey kattılar bana, çoğaldım.... 
Onlardan birisi de Abidin Atlay Öğretmen.
Abidin Abi’yi uzun zamandır görmüyorum.
Dosyaları karıştırırken bir fotoğraf dikkatimi çekti...

Yılların flulaştırdığı karede, Usta öykücümüz Oktay Akbal, yetkin mizah yazarı Muzaffer İzgü ve Abidin Öğretmenim...
Özünde hepi topu nefis körleme eksenli yanılsama olan ömür sürecinin dehlizlerine uzandım…
Sevgili öğretmenimi ilk kez 4 Ekim 1985’te Atatürk Parkı’nda düzenlenen Oktay Akbal’ın imza gününde görmüştüm; selamlaşsak da fazla bir şey konuşmamıştık.
Taa ki, bir gün Yoğurt Pazarı civarında karşılaştığımızda “Şairimiz nasıllar acaba?” deyinceye kadar aynı kentte yaşıyor olmaktan başka ortak noktamız yoktu...
Abidin Atlay öğretmenim, Oktay Akbal’ın köşesinde yer verdiği,” Akşamları, karanlıkları hiç sevmiyorum / her karanlık itiyor beni tuz gölüne / yanıyor, kavruluyor yaralarım / her karanlıkta kavruluyorum /  kavruluyorum Hiroşima’da / kavruluyorum Nagazaki’de /  eriyor etim / kül oluyor kemiklerim…” diye sürüp giden dizelerimi okuduktan sonra, olamama karşın bana şair sıfatını layık görmüştü...
Daha sonra gelişerek dostluğa dönüşen ilişkimiz sürecinde O'nun tutarlı tavırlarına tanıklık ettim...

1980’li yılların sıkıntılı dönemlerimde öğretmenliği sürdürme, emekli olmasının ardından şimdiki Eğitim-İş’in bir anlamda altyapısını oluşturan Eğit-Der’in kuruluşunda aktif olarak yer alması, Cumhuriyet Halk Partisi içinde verdiği mücadele…
Birçok insan yapma yükümlüğünde olduğu küçücük işleri abartırken, Abidin Atlay’ın bedel ödemeyi gerektiren(yerine göre de ödeyen ) eylemleri sıradan olaylar gibi omuzlayıp üslenmesi çok etkilemiştir beni...
Şiir üzerine yoğunlaştığım dönemde Abidin Öğretmenimin çalışmalarıma yol göstererek verdiği desteği nefes aldığım sürece unutamam…
Bir keresinde birkaç şiirimi dostu şair Ali Yüce’ye gönderip görüş istemesi daha dün gibi aklımda...
Şiirlerimi uzun bulan Ali Yüce’nin, en uzun bir çalışmamı dikkate değer bulmasına birlikte kafa yorduğumuz o günler, kazanç haneme eklenen güzel anılar demetidir...
Yıllar ne çabuk geçiyor!
Bize kalansa yüreğimizdeki ağır çökelti!
Dönemin Belediye Su İşletmesi’nde amelelik yapmama karşın, daha huzurlu olduğum 1980’li yılların mücadele dolu günlerini özlemle arıyorum…

 
  YAZARIN ARŞİVİ
 
 
 


 



ANASAYFA
HABER ARŞİVİ


KÜNYE


İLETİŞİM

mersinmozaik.com © Copyright 2023-2025 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden
yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.


URA MEDYA