Gereksiz mide koruyucusu kullanmak sizi daha erken Alzheimer yapar...
Ülkemizde halk arasında yaygın inanışlar vardır. Nereden kaynaklandığını kimse tam olarak bilmese de pek çok kişi etkisinde kalır. Bunlardan birisi de ilaçların mideye “dokunacağı” kaygısıdır. Burada sözü edilen sanırım midede yanma, ekşime, ağrı gibi olası mide kanamasını veya daha sık görülen şekli ile “gastrit” bulgularını tetiklemesidir. Keza sıkça kullanılan ağrı kesiciler başta olmak üzere pek çok ilacın bu tür yan etkiler gösterdiği de gözlenmektedir. Bu noktada hekimler önermese de pek çok hasta midesini korumak adına “mide koruyucu” olarak tanıtılan günümüzde en sık kullanılan şekli ile “proton pompa inhibitörleri (PPI)” olarak bilinen ilaçları çoğu zaman kendi kararları ile düzenli olarak içmeye başlar.
Nedir “proton pompa inhibitörleri?”
Bunlar mide içerisindeki asit salgısını düzenleyerek başta mide kanaması, reflu olmak üzere pek çok hastalığın tedavisinde çığır açmış ve hastaların yaşam kalitesini ciddi oranda artırmış önemli ilaçlardır. Omeprazole bu grupta klinik kullanıma ilk giren ilaç olup bunu lansoprazole, pantoprazole, rabeprazole, esomeprazole ve dexlansoprazole gibi ilaçlar takip etmiştir. Bugün tüm dünyada en sık reçete edilen ilk 10 ilaç arasında yer almaktadırlar. Neredeyse erişkin yaşta her 10 kişiden biri bu tür ilaçları kullanmaktadır. Özellikle de 65 yaş üstünde çoklu ilaç kullanan bir hastaya bu türden “mide koruyucu” eklemeyen doktor neredeyse tenkit edilmekte ve çoğu zaman aile bireylerinin kararı ile eczaneden hemen bir mide koruyucu alınarak tedaviye eklenmektedir.
Öte yandan son 20 yılda kullanımı giderek artan ve çoğu zaman hekim tavsiyesi dışında ve hekimin önerdiğinden çok daha uzun süre kullanılan bu ilaçların uzun dönem kullanımı ciddi sıkıntılar doğurmuştur. Bunlardan en dikkat çekici olanı Alzheimer hastalığı ile olan ilişkisidir. Zira bu ilaçların mide duvarında etki etmesini sağlayan enzimi (H+ /K+ -ATPase) kodlayan gen aynı zamanda beyinde ve serbest sinir uçlarında da görev yapmaktadır. PPI grubu ilaçların belirli bir süreden uzun kullanımı beyinde ve sinir uçlarında bu genden salgılanan enzim aktivitesini bozmakta ve istenemeyen pek çok soruna yol açmaktadır. Bunlar arasında beyin krizleri, kalp krizi, bazı bakterilerin (clostridium difficile, non-typhoid salmonella, Campylobacter spp. gibi) enfeksiyonu için artmış yatkınlık, vitamin B12 eksikliği, demir ve kalsiyum eksikliği, magnezyum düşüklüğü, kalça kırıkları gibi pek çok sorun sayılabilir.
2015 yılında Almanya’dan yayınlanan bir uzun dönem izlem çalışması uzun süreli PPI kullananlarda Alzheimer hastalığı başta olmak üzere tüm demans türlerinin kullanmayanlardan daha sık olduğunu göstermesi tıp dünyasında konuya ilgiyi artırmıştır. Takip eden çalışmalar benzer bulguları desteklemiş ve nedenlerine yönelik te ciddi araştırmalar yapılmıştır. Anladığımız kadarıyla bu ilaçlar beyinde Alzheimer’e yol açan amiloid birikimine giden yolu teşvik ederek bireyin yolunun hastalıkla kesişme yaşını öne çekerler. Öte yandan uzun dönemde Alzheimer hastalarında azalan ve tedavinin ana hedeflerinden olan Asetilkolin rezervlerini daha da düşürerek ciddi zarar verirler. Burada özellikle Alzheimer için riski gen (ApoE4) taşıyan ve ek tıbbi sorunlar nedeniyle çoklu ilaç kullanan kişiler daha fazla risk altında görünmektedir. Netleşmesi gereken bir diğer konuda bu ilaçların ihtiva ettiği Alüminyum hidroksid’in demans sürecinde ne ölçüde ve nasıl rol oynadığı konusudur. Bu konuda da önemli veriler halen tartışma odağı olup sonuçların çoğunlukla PPI aleyhinde olduğunu söylersem haksız sayılmam.
İlgi çekici ve tıbbi izahati konusunda daha fazla bilgi gereken bir konu da COVID-19 enfeksiyon sürecinin uzun süreli PPI kullanan kişilerde daha sorunlu geçmesidir. Bunun olası nedenleri üzerinde mantıklı açıklamalar yapılsa da bilimsel anlamda henüz ilgiye muhtaçtır.
Bu sorunların ne zaman, hangi dozda ve ne oranda başladığı, nasıl sonuçlar doğurduğu hala araştırılmakla ve aksi sonuçlarında dikkatle değerlendirilmesi gerekmekle birlikte PPI’lar dahil tüm mide koruyucu ilaçların hekimler tarafından hasta özelinde kar-zarar hesabı gözetilerek belirli bir sürede kullanılması gayet akılcı görünüyor. Aksi halde eminim ki hiç kimse midesi kanamasın diye beynini kevgire çevirmek istemez.
Sağlıkla kalın….