Buğday, mısır, lahana, roka-maydanoz-dereotu-marul gibi yeşilliklerin yetiştirildiği Kocavilayet, Çiftliköy gibi kırsal alandaki tarlalardan alınan ürünler tarihe karıştı. Kentten kırsal kesime beton yapılaşma hız kesmeden devam ediyor!
Bölgenin gerçeklerine aykırı çarpık planlama ekseninde yapılaşan Mersin’de, tarım alanları rant uğruna yok edildi.
Dünyayı tehdit eden Kürsel Isınma, yeşil alanları yok edilip su havzalarının kurutulmasına dayalı gerçeği ortadayken tehdit görmezden geliniyor.
Ormanlar yanıyor, yakılıyor.
Beton yığınları toprağı adeta yutulurcasına yok ediyor.
Doğal dere yatakları dolduruldu, ağaçlar kesildi.
Buğday, mısır, lahana, roka-maydanoz-dereotu-marul gibi yeşilliklerin yetiştirildiği Kocavilayet, Çiftliköy gibi kırsal alandaki tarlalardan alınan ürünler tarihe karıştı.
Kentten kırsal kesime beton yapılaşma hız kesmeden devam ediyor!
Şimdilerde Yenişehir ilçesinin konumlandığı Gökçebelen, Çiftlik, Menteş, Kocavilayet gibi köylerden geriye kalan sınırlı alanda toprak insanları son terlerini akıtıyorlar.
Birkaç ay önce tarlacıklardaki yeşilken gördüğümüz buğdaylar, boy atarak başağa durmuşlar…
Her gün biraz daha büyüyen mısırların koçanları kırılıp Mersinlilerin tüketimine sunulur.
Plansız yapılaşmanın kendilerini de mağdur ettiğini belirten siteler arasında tek tük kalan tarlaların sahibi son çiftçiler,”Gördüğünüz yerler buraların en verimli tarlalarıydı. Şehri Torosların görünen yakasındaki kıraç alanlara kuracaklarına, kolay yolu seçip hazır tarla ve bahçeleri yerleşime açtılar. Yağan her yağmurda şehir sular altında kalıyor. Çünkü yağmuru emecek toprak kalmadı. Kendi yağıyla kavrulup memleketin beslenmesini sağlayan köylü ve çiftçi tamamen yok edildi. Bizler atadan kalma çiftçiliğin son temsilcileriyiz. Betonlaşmanın önünde dayanmamız neredeyse imkânsız. Çoğa kalmaz ekip diktiğimiz bu avuç içi kadar tarlalara da beton bloklar dikilir…”diyerek karamsarlıklarını dışa vuruyorlar.