Mersin Barosu Hayvan Hakları Komisyonu,"Hiçbir kamu ya da özel kuruluşunun, belediyelerin, şahısların; sahipsiz hayvanları 5199 sayılı kanunun hükümlerine muhalefet ederek, kimden geldiğine bakılmaksızın yasa dışı talimatlarla bilinmezliğe götürmesine, yaralamasına, tecrit etmesine, öldürmesine ve bu soykırım operasyonuna izin vermeyeceğimizi bildirir, bu katliamın sorumlularına ve hayvanların yaşam hakkını hedef alan zihniyetlere karşı yürütülecek her türlü hukuki mücadelenin takipçisi olacağımızı kamuoyuna bildiririz..."
Mersin Barosu, evrensel ilkelerin ekseninde hak ihlallerine karşı duyarlılığını sürdürüyor.
Hayvanlara karşı yapılan kötü davranışların kabul edilemez olduğunu vurgulayan Mersin Barosu Hayvan Hakları Komisyonu, hayvanlara yönelen kötü muamele ve her tür şiddetin takipçisi olunacağını ifade etti.
Yurdun değişik bölgelerinde meydana gelen hayvan hakları ihlallerinden örnekler veren Hayvan Hakları Komisyonu yağtığı açıklamada şu görülere yer verdi:
24.11.2022 tarihinde sosyal medyaya ve kamuoyuna yansıyan elim görüntülerde; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 17.11.2022 tarihinde yaptığı açıklamasında, örnek hizmet olarak gösterdiği Konya Geçici Hayvan Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezinde, görevli personel tarafından köpeklerin kafasına kürekle vurularak öldürüldükleri ve bu köpeklerin cansız bedenlerinin önceden kazılan metrelerce derinlikteki çukurlara, canlı olup olmadıklarına bakılmaksızın, başka atıklarla beraber adeta çöp gibi atıldıkları görülmektedir.
Yine aynı gün Ankara Mamak Belediyesinin, 5199 sayılı Kanuna muhalefet ederek, sokakta yaşayan canlara zarar verdikleri, toplanmakta olan bazı köpeklerin vuruldukları, üstelik bu canların tamamının küpeli olduğu kamuoyuna yansıyan görüntülerde açıkça görülmektedir. İlgili Belediyenin adı geçen kanuna aykırı bir şekilde yürüttüğü toplama işlemine müdahalede etmek isteyen meslektaşımız Ankara Barosu Hayvan Hakları Merkezi Başkanı Av. Tuğba Gürsoy, belediye çalışanlarının sözlü ve fiziki saldırısına maruz kalmıştır. Bu olay ve birden fazla gelen ihbar üzerine Ankara Barosunu temsilen bir kısım meslektaşımız da Mamak Belediyesine ait Geçici Hayvan Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezine gitmiş ancak ziyaret saatleri içinde olmasına rağmen meslektaşlarımızın ziyaret hakkı engellenmiş ve merkez başkan yardımcısı Av. Güven Rıza Taştekin belediye çalışanları tarafından darp edilmiştir.
5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nun 6. Maddesinin 4. Fıkrasında "Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların en hızlı şekilde yerel yönetimlerce kurulan veya izin verilen hayvan bakımevlerine götürülmesi zorunludur. Bu hayvanların öncelikle söz konusu merkezlerde oluşturulacak müşahede yerlerinde tutulması sağlanır. Müşahede yerlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve rehabilite edilen hayvanların kaydedildikten sonra öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esastır." denilmektedir.
"Hiçbir kamu ya da özel kuruluşunun, belediyelerin, şahısların; sahipsiz hayvanları 5199 sayılı kanunun hükümlerine muhalefet ederek, kimden geldiğine bakılmaksızın yasa dışı talimatlarla bilinmezliğe götürmesine, yaralamasına, tecrit etmesine, öldürmesine ve bu soykırım operasyonuna izin vermeyeceğimizi bildirir, bu katliamın sorumlularına ve hayvanların yaşam hakkını hedef alan zihniyetlere karşı yürütülecek her türlü hukuki mücadelenin takipçisi olacağımızı kamuoyuna bildiririz..."
Mücadele edilmesi gereken insanların sokaklara terk ettiği sahipsiz canlar değil; insanoğlunun kendi canını en üstte gördüğü ve diğer canlıların yaşam hakkını hiçe saydığı karanlık zihniyetidir!